ÇOK BİLMİŞİM
Bir zaman arının çiçeği de bendim
Çiçeğin nadide böceği de bendim Yalanın dolanın gerçeği de bendim Riyanın aştığı dağını bilirim Köylerdeyiz köylüm kabul etmez köylü Ayaktayım say ki beden ruhsuz ölü Ecik—bücük dolu gönül bir hınç gölü Ortasına düşen ağını bilirim Misafir dediğim eve gelen kişi “ Aman sensin ! “ yoksa kırıyor kirişi Kimseye yar olmam bilsem bile işi Çünkü o dillerin lığını bilirim Üç-beş metre yol var yolun hepsi birdir Sağı solu belli ortası eğridir Bak beğenmez seni kamburun bellidir İtin tepindiği bağını bilirim Atarken adımı otuz beşten kırka Kalmışken sırtımda soluk,yırtık hırka Baksam da geriye gözüm sarka sarka Şu yolun solunu sağını bilirim Kimseyle olmadık kol kola, göz göze Susayıp koşunca kurur eski göze Döne döne geldim yitirdiğim öze Kaymaksız toplanan yağını bilirim Kargaları geçtim gülüyor baykuş Diplomam kolide adımız okumuş Lambanın ışığı duvara mı vurmuş? O’nun isli-paslı çağını bilirim Vitrinlere bakıp şaşırdım durağı Görünce karşıdan gelini duvağı Çakılmış bir beton boyalı dudağı Özenip sürdüğü yağını bilirim Seyredip gezinip durdum çarşı pazar Her gönül yarası gördüğünde azar Sokaktaki ad’ım mezarımı kazar Derin çukurların sığını bilirim Az mı hasretimi döktüm kâğıda Başladı kalemim başlıksız ağıda Kök salmış yemyeşil ellerin bağı da Gönlümün sararan bağını bilirim İki pencereyle sonsuz hapisteyim Kim “ Merhaba ! “ der ki ben hep kapristeyim Kesilir zil sesi öyle bir histeyim Yaza kalan dağın çığını bilirim. (SIZI-95) |
Çok beğendim…
….............................. Saygılarımla selamlar…