ÇIPLAK AYAKLARÇIPLAK AYAKLAR Rûhu, sessiz sular gibi çağlıyor... Usul usul... Geçtiği yollar loş... Bakışlarının çizdiği yollar...Çok zor görünüyor... Kayıp gidiyor, kanayan bir yaradan süzülen kan gibi... Peşinden sürükleniyor gölgesi. Ayak sesleri duyulmuyor... Bir solgun ışığın, usulca kayışı gibi... Elleri uzanıyor görünmez ufuklara...Neyi tutmak istiyor? Hedefsiz bir yol...Upuzun... Sessizliğin hüznü içine işliyor... Rûhunda küllenmez bir ateş... Dumanı, nefesinden taşıyor... Gözlerinde ışıyor kıvılcımları, sessizlik tütüyor acı dolu... Görünmez kanatlar sürüklüyor sanki, Uçuruyor kimsesiz sokaklarda... Kuşbakışı görüyor sanki dağları... Uzanıyor önünde engin bir deniz... Yüreğinde savruluyor fırtınalar... Rüzgârla uçuşuyor saçları... Bitmeyen yollar gibi, uzanıyor ardında... Bir yağmur başlıyor birdenbire... Nedir başındaki bu kara bulut? Gözleri neden ıslak? Neden yanında değil? Elleri yalnız... Kimdi, bu patika yoldan koşan genç kadın? Ayakları neden çıplak? Sessizlik rüzgârları başında... Delirten bir sessizlik... Kuşlar susmuş... Denizdeki dalgalar... Susmuş her şey... Tâa tepelere çıkıyor korkusuzca. Derin bir uçurumdan aşağı bakıyor. Ne yapmak istiyor? Kuşlar dönüyor başında. Sesleri şimdi duyuluyor. Nedir bu dillerindeki feryât? Nasıl bir şakıma bu? Denizdeki dalgalar mı coşan? Savrulup vuruyorlar çılgınca kıyılara... Ve küsüp dönüyorlar tekrar denize... Yine isyân edip dönüyorlar, dağlar gibi yükselip... Gözlerini, bir an bile ayırmıyor kadın, kırpmıyor bile... Uzaklaşan sularda, bir hayâl kayboluyor usulca... Hıçkırıklarla sarsılıyor ufak bedeni... Çakılların yırttığı ayaklarında kan... Öne eğiliyor sessizce başı, Dizleri bükülüyor yavaşça... Kollarıyla sarıyor bedenini... Kıyıdan çekilen dalgalardan bir ezgi geliyor gibi. Bir yürek sızısı... Gitgide küçülen notalardan, uzaklaşıp yiten sesler gibi... Gitgide bitiyor...Duyulmaz oluyor... Hıçkıran bir nefes kalıyor sadece... Ay, saçlarını suya döküyor usulca... Ufukta kayboluyor kuşlar... Gözleri yerde, bir müddet öylece duruyor kadın. Şimdi suskun... Doğruluyor yavaşça. Ağır ağır iniyor tepeden... Ayaklarının acısına aldırış etmeden... Kim bilir? Duymuyor bile... Gece, usulca, siyah pelerinini sarıyor omuzlarına... Görünmüyor artık hiç bir şey... Her şey, kapkara bir bulutun içinde gizli şimdi... Acıları... Dertleri... Hasreti... Gözyaşları... Özlemi... Hâlenur Kor |