yokluğunda..bazen anlatamadığını düşündüğün anda bir cümle yüreğine düşer derin/den.. o bana mavi şiirler yazar kuşlar uçar içimden.. bırakıp bir kenara kainatın tüm ağırlıklarını susarım sana çokça su-sa-rım yokluğunda/ mavi bir bulutun derinliğindeyim heybemde dağlarından ç-aldığım patika avuç içlerimde gelişi güzel sorgular ki salondan odaya ve sonra duvara dokunan parmak uçlarıN kadar yüreğimi acıttı düşlerimdeki şeytan! oysa/ gözlerin gelincikler ekiyordu gecenin çıkmazlarına.. ki zamAN büyüyorken yüreğimin avlularında terk edilmiş şehirler gibi toprağıma sığmıyordum yokluğunda/ önce harfler vardı ve sonra kırıp dallarını maviye boyadık gök/ yüzünün ki boğazımızda düğümlenirken harfler etkisi geçmiş heyecanlar içindeyken biz/ avuç içlerimizdeki izlerden tuttuğumuz yası silip kırdık muammasını kelimelerin.. tamam! peki… hangi yana dönsen yüreğim… yokluğunda/ rüzgarı dayayıp şakağına yaprakların göçüne son/baharlar adıyorum camlara bırakılan dokunuşların kum fırtınalarını çağırdığı dudAKlarına ki derinde miydim yoksa teninde gidemiyor musun ölmek istediğinde ve kalamıyor musun hissetmediğin bir ten de ki bir düşü/şü üzerime çekip odalarca aynalar çarpıyor yüzüme yokluğunda/ noktası eksik bir harf dudak izini vuruyor kaburga kemiklerime bütün gidişler afyonlu sabahlara uyanıyor dağılsa saçlarında rüzgar beklediğin yerde kış ki ayaza çarpıyor bedenim yokluğunda… (...) |