Yağmur, Pierre Louys, Çev. Sunar Yazıcıoğlu
İnce bir yağmur her şeyi ıslatmış, çok hafiften, ve sessizce. Hâlâ az bir yağmur yağıyor. Ağaçların altına çıkacağım. Yalın ayak, ayakkabılarımıın lekelenmemesi için.
Yağmur ilkbaharda çok hoştur. Islak çiçeklerle yüklü dalların beni sarhoş eden güzel bir kokusu vardır. Ağaç kabuklarının nazik teninin güneşte parladığı görülür. Heyhat! Yerde ne çok çiçek var! Düşen çiçeklere acıyalım. Onları süpürmemek ve çamura karıştırmamak ama onları arılar için saklamak lazım. Pislik böcekleri ve sülük salyangozları su birikintileri arasında yolu geçiyor; Onların üzerlerine yürümek, ne de gerinen ve gözkapaklarını kırpan yaldızlı kertenkeleleri ürkütmek istemiyorum. Pierre Louys (1870-1925) Çev. Sunar Yazıcıoğlu Şiirin aslı: La pluie, La pluie fine a mouillé toutes choses, très doucement, et en silence. Il pleut encore un peu. Je vais sortir sous les arbres. Pieds nus, pour ne pas tacher mes chaussures. La pluie au printemps est délicieuse. Les branches chargées de fleurs mouillées ont un parfum qui m’étourdit. On voit briller au soleil la peau délicate des écorces. Hélas ! que de fleurs sur la terre ! Ayez pitié des fleurs tombées. Il ne faut pas les balayer et les mêler dans la boue ; mais les conserver aux abeilles. Les scarabées et les limaces traversent le chemin entre les flaques d’eau ; je ne veux pas marcher sur eux, ni effrayer ce lézard doré qui s’étire et cligne des paupières. Pierre Louys |