SABRIN ÇİLESİ...
Alev akşamları sardım gönlüme,
Ruhumu kemirir bir kanlı kasvet... Muhabbet ehlinin yolları şaştı, Bir Allah dostudur bilinmez hasret... Ağuşumu açtım kıbleye doğru, Ya Rab bizi iyiler ile haşret... Öfke girdabında boğulma gönül, Nefsi yere sermek bir büyük nusret... Muhabbet bağının gülleri öksüz, Onlara kavuşmak bilmem ne kısmet... Hicran acısını tadan gönüller, Vuslat hasretinden beklerler davet... Sabrın kendi acı meyvesi tatlı, Sabrın sonu kurtuluşa bir avdet... Dünya sevgilerle huzur bulacak, Dertler tufan olsa ;yinede sabret... Sabır mümine zırh,düşmana çile, Şeytanı azapta bırak ta kahret.... Gönül yüceleri kollar ,hep ister; Yavan ekmek yesin sen ona emret... Düşman sillesini alsında gelsin, Sen sabır dağında onları mahvet... Sabır; tövbelerin nazlı bir gülü, Yıkılsın yerlere dökülsün şehvet... Bülbül senin bağın dikenli çalı, Karşılıksız sevgi kanlı esaret... Bülbül ötme artık güller ağlıyor, Hicranı yenecek nerde o savlet... Gönül çerağımı söndürdü bir el, Gözlerde boğuldu tatlı bir sohbet... Güneş kan rengini aldı ağladı, Ukba ’dan gelecek o yüce davet... Musa DOĞRUER(TESLİMİ) 26 EYLÜL 2015 |
Beğendim...
Kutlarım...
………....................................Saygı ve Selamlar..