Maziye kök salarak atiyi gölgeleyen, Keşkelik kaygılar mı, gönlüne ciseleyen ?.. Hani bûn yağmuruna sebat bir şemsiyeydi !? Ruh gizem sırılsıklam, bize sabır dileyen...
NİHALE
Onca talim terbiye, kariyerlik merhale; Beyaz yakalı meslek, mehtap kuşatan hâle; Emeklilik çağında kendine tarif arar, Kurtlar sofrasındaki sahan altı nihale...
* Talim terbiye: Eğitim, öğretim. * Hâle: Ayın, bazan da güneşin etrafında görülen parlak halka şeklindeki ışık, ay ağılı, ayla. * Nihale: Sofrada sıcak yemek kaplarının altına konan altlık.
İNSANSI
Sureta bizden biri, gözü kandıran yansı; Bazen er, bazen dişi, güdüleri hayvansı; Adem öncesi genler debermiş olmalı ki, Vahşi cazibesiyle kabataslak insansı...
* Adem: İlk ata, ilk peygamber, düşünen insan, homo-sapiens.
ÇAPULA KERATASI
Gözü hep beytülmalda, fırsat kollar usuldan; Hanıyağmaya teşne, tezgah beşinci koldan; Sebepsiz kazanç derler, gayya kuyusu gömü; Bütün suç keratada, çapulası çapuldan...
* Çapula: Karadeniz bölgemizde giyilen burnu yukarı kalkık, hafif ökçeli, deriden mamul erkek ayakkabısı. * Kerata: Ayakkabı çekeceği.
DÜNYALIK TUBA
Şöhretin afetiyle yüceldiğini sanır; Baş döndüren ikbalin görkemine dadanır; Bir bakar ki, hayatı, gösterişten ibaret; Yukarıya düşmüşken aşağıya tırmanır...
* Tuba: Kökleri semaya, dal ve yaprakları yere doğru uzayan Cennet ağacı.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GÜL DAĞINDAN ESİNLER - 19 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜL DAĞINDAN ESİNLER - 19 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.