Ustam Ahmet
sen usturanlasın
sermayen kolonya kokun iki musluk iki çanak iki berber koltuğundan ibaret eski bir kiralık dükkanın bir muhabbetin bir de aynalardan sorgular bilgiç bakışların çırağın müşterilerin ve sanatının devamı çocukların yerin belli emeğin belli ekmeğin de sen aşın da sen sevgili Ahmet ustam gelip geçenlerden biri şunca yıllık berberim sarı dişlerinin arasında her gelişim merak her gelişim sorgu sual yahu ne zaman biter sürgün ne zaman döner gelirsin dersin dinle o zaman gidiyorum tükenmez yollar eskir biter gider bir beden bir ayaktaki pabuçlar biten salt onlar mı bre yıllar gidiyor yıllar birer birer sabret diyorsun hala Ahmet ustam ooof of yol da bitiyor ömür de bitip gider gidiyorum yollar benden öndeler onlar önden ben arkadan ikisi de tükenmekteler yıl on iki ay canımın cananı sağlam durmalısın sen on üçüncüsü yok ki falcıya var mı hacet iki vakte sen de gidersin benden de sessiz bir haber Ahmet ustam ooof of değil mi biri doğum ölüm diğeri ne marangoz dinler ne berber gidiyorum artık göç mevsimi geldi soğudu buralar kanatlarınızı çırpınız kara kara kırlangıçlar uçuşun zılgıtlarınızla ne olur aranızda ayırın bir zılgıtlıkta yer bana alın beni beni de alın yanınıza Ahmmet ustam ooof of biz alıştık uçmaya siz dükkanınızda pazarları sayma her gün koza kurmaya süren yok berberi aynaları koltuğu fırçaları laf/lafınız bol olsun traşa devam laf olsun torba dolsun imge gerek buralardan geleceğime bir iz geçmişlerden varın siz kalın geleceğe ne olup ne bittilere devam ederiz bel ki belki kaldığımız yerden sakın ha bir yerlere gitmeyiniz öyküsü biter mi sürgünün satır satır işlemek gerek berber koltuğuna 2002/istanbul |
yüreğiniz gibi....