HEY GİDİ KOCA ETHEM HEYHey gidi koca Ethem hey, Bulutların gökyüzünde toplanmış yine, Güneş senin için Ay’la kucaklaşmış bugün. Kuşlar alabildiğine notalar üretirken, Sabah bütün iştihamıy’ la ortalığı kaplamış. Daha yirmisine merhaba demişsin gibi, Sessiz ve buğulu hayatın başlangıç noktasındasın. Yağmurun seni ıslatmasından korkmuş, Ağacın kovuğuna boylu boyuna uzanmışsın, Çobanın kaval sesiyle irkilmiş, Günle kucaklaşmışsın. Paylaşmışsın bir lokma ekmeğini çobanla Ona hatıralarını anlatmış şiirler okumuşsun Hey gidi koca Ethem bey hey … Susuzluktan çatlayan dudaklarına Bir damla yağmur düşsün diye; günlerce beklemişsin, Hayal etmişsin gelecekteki güzel günleri, Ne mazini silebilmiş; Nede geleceğine yön vermişsin sevdanın. Kilonun bin katını kaldırmak için yatmışsın ağırlığın altına Bu yük sana çok gelmesin Ethem ’im Sonra kaldıramazsan sevdanın ağırlığını Bahar ’la birlikte tomurcuk açamazsan, Açıp saçamazsan çiçeklerini, Yeni filizler gibi; kafanı kaldırıp bakamazsan ortalığa Dayanamazsan susuzluğa, Yanarsın o zaman... Sen yanarsan bende yanarım, Sen ağlarsan bende ağlarım, Ne bir damla yağmur, nede ışık olurum, Ne bir lokma yemek, nede kaşık olurum, Belki gözlerinden düşecek yaşa merdiven! Belki üşüyen ellerine eldiven, Belki! sadece baka dururum. Hey gidi koca Ethem hey... Delikanlım,Aslanım,Sevdalım,Yaşlı kurdum, Ben dinler sen okur, sen dinler ben okurdum. Ne hastalığına ilaç,ne başına taç, Ne sevdana asfalt yol,ne bekçi ne Karakol. Sadece gönül bağı; Sen bana,ben sana dost Düşmanımıza düşman,dostumuza dost. Kaldıracağın yüke destek,Sevdana dinleyici Sarıl sevdana sarıl dünya gelip geçici. Hey gidi koca Ethem hey.... Sen varsan bende varım, Yer kalsın gönüllerde,hep doldurma gönlünü Benim gönlümde yer kalmazsa,ona bıçak saplar Seni orya koyarım. Hey gidi koca Ethem hey. |