İnsan Olmaya Üç Gün
Üç gün köye gitsem
Yüreğim başka çarpar Ben değilimdir sanki Bilirim Mustafa Kemal olacak yarınki Dağlarım açar kapar İçim çiçeklenir Elimde cevizim saka başı Gözler dalar Kıvılcımların yaşı Yer yaş dikilir baş Sevdam bulut Sürür de demem Ayaklarla umut Tezerim de Kapılar eldir Eller fel fel Tarla başıyım Ekip dikmelerim başlar Ah sinem Bunca taşırım da Gezer beni Ezer beni Ay doğar yeni yeni Sunularım başlar Heves deliliği işte Kızıl güller ak güller İç çekerim de Ciğerlerim yetmez Üç gün köye gitsem Ne aşkı iştah Ne sevmesi siftah İntihallerim başlar İnanna’dan Geştinna’ya Şahrut patlamamışından afyon Sade suya tirit Kızılcık günlerle Gazozdan ırmaklar heves Çikolata veren ağacıyla cennet Can emanet yaşamla mülevves Hurma yedirtmişler gibi tırmalar Eylemem de minnet Sürür beni Deli deli... Solum sobe Aklım ebe Sağıma yatarım İnsanım derviş Sen yiğitsin Sen şehitsin Derler taamla; servis servis Kınası yakılır Deli kız Halay başıdır sinem Üç güne varmaz Ak güller kızıl güller Ne denir ki ne söyler diller İştah ta vermez ki çabalar Sökün günüyle akbabalar İşte o gün Delilerimle giderim köye Bir İnce Memed Bir Deli Dumrul’la Heybetim dikilir O anla, eşsiz Bir mezar taşı kadar sessiz Ne günlere emanetsin Akseder cemalim Çanakkale can der Zübeyde Kemal’im Meneviş günler Papatya dünler Sakız gibi yorgan Sımsıcak Bilirim ki ısıracak Sarar beni Ne el düşmüştür Ne de kayram Üç gün köye gitsem Anlamalarım başlar Birinci gün düdük İkinci gün öterim Üçüncü gün üfürük Dördüncü gün mü? Bilmezler ki buncayla her gün bayram 01.10.2017 |