Tüketeni tüketir;‘Hak’ dedilerDünya imarına gönderildik İmarımız var, mimar içinde ‘Eşrefi mahlûk’ diye indirildik(2) ‘Esfelesafilinliğniz’çok dediler(3) Doğayı bozmadan mimarlık İnsana hizmetmiş, anladık ‘Esfele safilin’ nasıl olunur?(3) ‘Kibr ile riyadır’ bak dediler İmar edeceğin, madeni tanı ‘Topraktan yarattık biz Onu’ Toprak; Altın, gümüş, teneke Eğitilmelerinde ‘fark’ dediler Herkez;’La ilahe illlah’ der Kalbe indiren varmı dersen? Kalbe indiren ‘yalan’ demez Dil kalbe, mihenk dediler Haram lokma, ten azdırır Ham söz, hakkı kızdırır Kiramen kâtibin yazdırır Nifaktaysan; Kork dediler Şüphelerde, iman aşınır Aşınırsa ‘aşkı hak’ taşınır Muhammet Aliciysen Lat ve uzzanı ,yak dediler(1) Lat ve Uzza ;Yaşamış kullar(1) Herkeste farklı, derler Mevki ,makam, para, pullar ‘Aracı’ istemez; Hak dediler Bezmi elest,evvel zaman Ruhları topladı ,Hz. Rahman Tenden cana,candan cana Bir yol var, mübarek dediler Yolum , yolcu ;Seyri var Her hayatın hayrı ,şerri var Acı ,neşe ,keder ;Yükü var ‘Hak’ sende ‘öze’ bak dediler Yol ile yolcu, Kabe-i Rahman Ten yolcu; Can, Kabe-i can Sefa tendir,Merve caney,can Birbirinden farkı ,yok dediler Gamlar geldi, gasvet gider Arzu heves ,beni güder Nefis ,şeytan; Her dem üter Aşk miracına ‘çık’ dediler Doğru birdir, yorum çok ‘Doğruların aynası’ kırılmışsa Parçada görülen, suret ‘hak’ Öz birdir, şekil ‘çok’ dediler Yarsuad ;Hak ‘Ayna’dır, insan ‘Özün’ imara memur; insan Doğayı korumak zorunda; İnsan? Tüketeni tüketir;‘Hak’ dediler 1-Lat ve Uzza; Daha önce Mekke de yaşayıp insanlara iyilikleriyle yön veren kişilerin,sembolik cisimlerini put şeklinde yaparak Allahla Aralarını bulsın diye elçiler edinilen şahısların saygı babında yapılmış görsel putları. 2- Esfel-i Sâfilîn; Bismillahirrahmanirrahiim-Rahman ve Rahim olan Allahın adı ile;’Biz insanı ahsen-i takvîm üzere, en güzel şekilde yarattık. Sonra onu (İnsanların bir kısmını bu güzel sûrette yaratılmaları nîmetinin şükrünü yerine getirmediklerinden, yâni küfürleri (îmânsızlıkları) ve isyân etmeleri sebebiyle) Esfel-i Sâfilîn’e bırakırız. Îmân edip sâlih (iyi işler yani, kendini ve dünyayı imar edip, insanlara faydalı hizmet sunmak) amel işliyenler bundan müstesnâ; onlar için kesilmeyecek bir mükâfât vardır. (Tîn sûresi: 4-6) 3-Eşrefi mahlukat; yaratılmışların en şereflisi olarak yaratıldıktan sonra; Îmân edip sâlih yani;iyi işler yapıp, kendini ve dünyayı imar edip, insanlara faydalı hizmet sunarak güzel amel işliyenler yartıılmışları en şereflisi olmuşlardır,doğrusunu Rabbim bilir |
Şairleri susmuş olan bir millet
Mustahaktır uygulanan bu zillet
Yapışırda hiç bırakmaz bu illet
Oh olsunda anlamaza yuh olsun
---- 18.05.2017 – Tozkoparan / İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul