Harcadın Beni GidiyorumEy hayat, şiddetin bir çözüm olmadığını bende biliyorum ama bu kavgayı sen başlattın. Beni dürüstlüğümü cezalandıran insanların yanına bıraktın. Henüz bir çocuktum üstelik. Kimsenin dizkapakları ipekten değil, benimkiler de et ve kemik. Bu yüzden ne o sözde tanrılarının önünde ne de senin önünde diz çökmemeye yeminliyim. Cezamı verdin yeteri kadar bence ve halá süründürmeye kararlısın. Bu yaştan sonra boyun eğmeyeceğimi sende biliyorsun. İşin kötüleri sevindirmek, mutluluğunuz batsın. Gülüşlerinizin ne kadar sahte olduğunu bilmesem özeneceğim belki de. Sözde gerçeğini diretiyorsun ya bana bu yaşta ve bu yaşta bile yine de seninle dövüşeceğimi bile bile üstüme geliyorsun. Ne ile cezalandıracaksın beni? Emekliler parkına gitmek için, aküyle çalışan tekerlekli arabayımı esirgeyeceksin? Yoksa, çeneme vidalanacak porselan dişler olmadan yaşayamayacağımı mı düşünüyorsun? Çok aptalsın hayat. Benim neler düşlediğimden haberin yok. Ey hayat, bende insan kalmak isterdim ama karşıma puştları sen çıkardın. Domuz gibi yiyenleri, kancık sevişenleri, kan içen yarasaları karşıma sen çıkardın. Gerek yok hesaplaşmaya, telafi edilebilecek bir an kalmadı. Harcadın beni gidiyorum. Bir veda veya bir tebessüm boş bir şarap şişesi kadar gereksiz. Bana elini bile uzatma. |