O VALS
Sırtımda koskaca bir dünya
Sol yanımda bir tek sen O ahengine kapıldığım büyülü şehir Bilmeden ne çok, ne çok şeyden vazgeçmişiz biz Önce bizden Takvimlerde yılgın yarınlar Gönül sandığı ise naftalin kokulu Oysa nasıl başlamıştı Bir heyecan ki yürekte, her an çıktı çıkacak gibi Şimdilerde ise solgun günlere mahkum Bakışlarda sonbahar Diller suskun Boğazda bir düğüm Yutkun çaresiz yüreğim yutkun Gel de avuna bilirsen avun Çoğalır her gece yokluğun Hatıralar asılı durur her sokakta bir iz Dillenir yürüdüğüm yollar Değişir birden tadım, değişir içtiğim çayım bile Karşımda kız kulesi Gözlerimde o an ve biz Biz eksik Unutamadım sevdam, unutamadım Meğer gurbetin adı dört mevsim yalnızlıkmış Koca bir yalnızlık Seni, beni, bizi aratan Elimde yarım bir rota Ağlamak boşa yüreğim Ağlamak boşa Sen anılardan gülümserken Serilir önüme kızıl mavi sevdan Gelir yerleşir yüzüme emanet bir tebessüm Sensizlik nöbetlerine düşeriz biz Yitik, savruk, kimsesiz Direnir yokluğuna yüreğim Ben sana hasret, kurulur baş köşeme musallat yalnızlık Bir telaş başlar ki sorma gitsin Sofram kurulur Gecemde ay yüzün İçerim özlemi hasrete dem vura vura Bir ateş sarar sevginden armağan Her mevsim, vuran her dakika yaşarım seninle Kimi yağışlar deler Kimi buz tutar yüreğim Bir bakmışım çiçekler içindeyim Yakar beni ilk gün ki gibi Gitsen bile benden çok, çok uzaklara Bak bu akşam da çaldı kapımı Aklımda hayalin, anılar sayfa sayfa Ürkek, yoksul, paramparça dökülüyor geceye Sen yüreğimin şehri Kim bilir sen! Sen ne haldesin Hala aynı mı sen de yerim Ne yapsam ne etsem ayak uyduramıyorum bir türlü Alışamadı yüreğim bu yeni şarkılara Eski plaklar çalıyorum Kulaklarımda o ses Gözümün önünde o vals Soruyorum biz, biz nerede Hareketlendi yine o deli duygular işte Kasıp kavuruyor çoktan verilmiş o hüküm Kemirirken içimi İnfaz ediyor sensizliğe, sessizce Bir isyan ki yüreğimde Böyle bizsizliğe |
...................................................... MONTAIGNE .
..................................... Saygı ve Selamlar.