KABRİSTAN
KABRİSTAN
Ömür denilen şey beşik ile mezar arası Bilinmez kimdedir bugün veda etme sırası Her canlı ölecektir yoktur bunun bir çaresi Şehir’in içinde bir şehir var adı kabristan Ya bir cehennem çukurudur ya da bir gülüstan Hepsinin de kıbleye doğru çevrilmiştir başı Kiminin mermer kiminin yok dikili bir taşı Kiminin doksan kiminin daha dolmamış yaşı Şehir’in içinde bir şehir var adı kabristan Ya bir cehennem çukurudur ya da bir gülüstan Gidemezler bir yere hepsi de artık buralı Evleri tek sıra dört duvar bir metre aralı Sesleri kesilmiş kara toprak teni saralı Şehir’in içinde bir şehir var adı kabristan Ya bir cehennem çukurudur ya da bir gülüstan Bu şehirde salih amelden başkası geçmiyor İnsanları bu zengin bu fakir diye insan seçmiyor Acıkanlar yemiyor susayanlar da içmiyor Şehir’in içinde bir şehir var adı kabristan Ya bir cehennem çukurudur ya da bir gülüstan Evlerinin üstünü otlar dikenler bürümüş Bedenleri kara toprağın içinde çürümüş Ahalisinin hepsi de Yüce Hakka yürümüş Şehir’in içinde bir şehir var adı kabristan Ya bir cehennem çukurudur ya da bir gülüstan Bu evlerde bulunmaz pencere ve fener Kimine saray olur kimine zindana döner Garip Hasreti buraya gelen ölümü yener Şehir’in içinde bir şehir var adı kabristan Ya bir cehennem çukurudur ya da bir gülüstan Hasreti (Filat YAZICI) 11/09/2017 03:30 ÇEKMEKÖY/ÖMERLİ – İST. |