BİR YÉŞİLÇAM HİKAYESİ
BİR YEŞİLÇAM HİKAYESİ
Hep yanımda olsaydın Hep sana bakardım N’olacak baka baka, Bıkardım sonunda; Ama ben istiyorum ki Hiç bitmesin bu aşk Yanıma gelme sakın İyi ki uzaktasın Tanrım seni saklasın Nazarımdan hep yakın! Aynalara işte bir de böyle Uzaktan uzağa Yüz yüze bakmak var Gerçek iken zahiri Giderek derinleşen Zaman tünelinde iç içe Görüntüler bırakmak Siyah beyaz bir filmi Bir Yeşilçam hikayesini Perde perde uzatmak var... Uzatmaları oynuyoruz Aynada sen ve ben En sevdiğim yerinden Kesti makinist filmi birden; Kır lokantası, her yan çiçek Arkabahçede bir tahterevalli Bir aşağı bir yukarı İkimiz ne güzeliz Kaybolma gözlerimden İçimiz ne güzeliz... Şaban Aktaş 03.09.2017 ÖLÜRSEM ŞARKINI TÜRKÜNÜ DİNLE! Ölürsem şarkını türkünü dinle Sana yazdığımı bilen olmasın Ağlayıp kâlbi dilim dilim dilme Gelip gözyaşını silen olmasın! Çok aradım seni, bilen olmadı Çok ağladım diye gelen olmadı Aşkım kâlpte bâki, çilem dolmadı Senin benim gibi çilen olmasın! Sinem özüm bil ki seninle dolu Sensiz yürünmez ki vuslatın yolu Bağladı imkânsız aşk eli kolu Sakın emanete hilen olmasın! Suyun sesindeyim, ay’ın yüzünde Senin nefesinde, aynı hüzünde Dört mevsim içinde yalnız güzünde Çiy düşsün yüzüne, gülün solmasın! Şaban AKTAŞ 02.09.2017 - 21.39 DÜZ ADAM! Uzak duran birini Kâlbinden vurmak ister isen Sol gözüne ateş et! Mermi yolu düz değil Yer çekimi var üstelik Namluda yiv ile set; Düşürülmesiyle tetiğin Patlar iken kapsül Yanmasıyla barutun Hareketlenir çekirdek Giderek artar ivme Mermideki İlk hız Son hız değil Çünkü dünya yuvarlak, Tepsi gibi düz değil Büyük bir hızla dönüyor, Gravite oldukça yüksek Gez, göz ile Arpacıktan hesabet Hedefe tam isabet, Kafanı çalıştır Beş numara kep giy; Çakmaz isen Matematik Fizik, Kimyadan, ot gelir Kütük gibi geçer gidersin Dümdüz dünyadan(!) Bu kafayla gider isen askere Siddin sene asker olsan Nah alırsın teskere! Şaban Aktaş 03.09.2017 - 15.56 DÜŞÜNE DÜŞÜNE Tüm devrelerini yakıyor Gün geliyor Süpernova bir yıldız gibi İçine çöküyor beyin Yine umut içinde Yaşıyoruz son ana değin Daha gelmedik sona Hayli zaman var Bu umutla gideceğiz Ta sonuna kadar evrenin! Evren diye bildiğimiz Kendini yoktan var eden Başı sonu, sonu başında Kendini imha ile inkâr eden Hep sonsuz yaşında Göğe asılı Tu(ğ)ba dallarında Ayva turunç nar eden "Bir varmış bir yokmuş" diye Başlayan Binbir Gece Sindirella Masalları’nda... Şaban Aktaş 03.09.2017 13.56 YUVARL/AK DÜNYA Eminim ki dünya düz değil Yuvarlak, düz olsa bakınca Buradan Ankara Dürbünle dümdüz görünürdü Hatta meclis binası En azından Anıtkabir Adam gibi bir yüz görünürdü! Düpedüz sanadır sözüm Düz adam, bre manyak Aptallaşma bu kadar Al eline dürbünü sen de Olduğun yerden bak Mecliste adam göremiyorsan Gevezeliği bırak, kendini yak! Şaban Aktaş 03.09.2017 - 12.49 Fotoğraf: Şaban Aktaş BARAKANIN ÇATISI Hüngür müngür, salya sümük Tıngır mıngır, yamuk yumuk Seslere kulağını tıka; Mikroplar gibi bulaşıcı çünkü! İşe bak işe Bazı dillerde hep aynı klişe Biribirlerine benziyorlar Hepsi aynı çöplükte geziniyorlar... Ne ay’a bakmışlar ne güneşe Kayan yıldız Teğet bile geçmemiş dünyalarına Yok öyle yağma; Göktaşı dediğin kâlbe düşecek! Bazıları aradığını çöplükte bulur Kir pas içinde teneke tıngırtısı Derme çatma sesleri Barakasının çatısına kondurur... Çık hayatın çöplüğünden Eşinen eşinsin Deşinen deşinsin, Düşünen düşünedursun!.. Düşte sınır tanıma; Bir acundan bir acuna Bir ucundan bir ucuna Gerçek düşünde yatıyor Dışında tangırtıyla tungurtunun Ben değil, çöplüktekiler de değil, Hayatın kendisi evren Yasasıyla tasasıyla Büyük düşünmeyi dayatıyor... Şaban Aktaş 03.09.2017 - 11.49 Y’AY’LA Gökte bir inci tanesi; Kaç gece kim bilir Yüzünü onda buldum Paylaştım yüreğimi Sana baktığım gibi Onun yüzüne baktım Hüznümü kederimi Ay yüzünde bıraktım Hallerini bildiğim gibi Onunkileri de bilirim Gül hali, kül hali İnceden inceye Gözündeki Venüs’ü Kaşındaki hilâli; Işka düşen pervane Aşkın ile deli divane Boynumda feleğin vebali Bana en değerli taştın Elmas, gümüş, safir Gerdanında karbeyaz İnciler dize dize Yüzünde aynı sihir Gel yine gönlüme doğ Yoksa ömür zindan zifir!.. Şaban Aktaş 03.09.2017 - 23.19 Fotoğraf: Şaban Aktaş (03.09.2017 - ISPARTA ) POLİTİK ACILAR - 2 Mutlu zamanlar yaşayalım derken Boğulduk gözyaşıyla acı hüzünden Peşpeşe ölümler ne kadar erken Çoğunluk politik acı yüzünden! Ağzından cehalet nefret kin damlar Boru gibi düpedüz boş adamlar Sıksan omurgasız sülük kan damlar Kavga padişahlık tacı yüzünden! İnsanlar pisipisine üzüldü Gözlerinden kanlı yaşlar süzüldü Aklı ermez nice çocuk düzüldü Sapık imam hoca hacı yüzünden! Soran yok; soruşturana ceza var Balık baştan koktu zulüm eza var Her gün bin türlü haksızlık niza var Karabasanlar umacı yüzünden! Ulemanın her dediği hurafe Ne söylesem dinlemez pis herife Bu dünyada yok böyle bir tarife Sancı yalakayla yağcı yüzünden! Dıştan rengi güzel görünür aktır Kokusu pis, burnuna bir yaklaştır Gramofon çiçeği; zehir, leştir Hepsi bir politik acı yüzünden! Şaban Aktaş 03.09.2017 Fotoğraflar : Şaban AKTAŞ 03.09.2017 |