Sönmüş lambalar, ne kadar ıssız sokaklar!Melalin yalnızlığında sadık arkadaşları Ufuklar serencamında, hicran şarkıları Kaldırımların sancısı bilseniz ki çok acı Ne hancı kaldı ne yolcu bir gönül yarası Gönlüm senin yokluğunu nasıl çekecek Kime ne diyecek, sancısını kim bilecek Canlar habersizce nefeslenerek gidecek Karanlık sokakları o lambalar anlayacak Gönül yarsiz, bahar suya hasret kalır mı Aşk, sinede zuhur etmeyince anlaşılır mı Umutsuzluk dergahında bir inanç olur mu Hiddet solunurken, şefkat hiç bulunur mu Şahitlik eder sokak lambaları sessizliğinde Edebin tefekkür edilen nadide enginliğinde Gecelerin, sukutu yaşadığı aşikâr dirliğinde Kim kiminle aşk kimin derdinde gelmeyince Hasretim, geceler içinde ben çok hederim Bircan içinde nefeslenen yalnız divaneyim Nefsin biganeliğinde, o nedameti neyleyim Keş kelerin hezeyanında bulunmaz bir işim Sabrı bilirim, ben artık onunla bir yarenim Çileler içinde tefekkür ettiğim zenginliğim Ben kendi halimleyim, lambalardır şahidim Aşkı teneffüs ederim onula halimi demlerim Mustafa CİLASUN |