Leyla İle Muhittin
Elinde bir deste papatya
Muhittin geçiyor yine sokaktan üzerinde kıpkırmızı bir ceket yumurta topuk kundurasıyla Leyla’ya gidiyor yine besbelli mahalleliden ara gazı almış bu kaçıncı ret ediliş siz bilmezsiniz Muhittin’de pek düşünmez böyle böyle kalbinin dikine gider Leyla ki iki üç arşın yukarıda hep aklı kendini doktorlara, mühendislere saklar saklar da durur birazdan gerisin geriye dönecek Muhittin eli kulağında bir garip dengbej gibi... Leyla’ya söyleyin Muhittin büyük kırılmış bir göçmen teknesi gibi yan yatmış bir otobüs gibi kendini yollardan yollara vurmuş yapyaşlı bir kent gibi söylene söylene yitmiş değin |