Edep
ağlayabilmektir ağlanılacak yerde
insanlığın üzüntülerine dertlerine gülebilmektir yeryüzüne güneş gibi müminliğini idrâk edip umutla bakabilmek geleceğe saadet devrini hatırlamak hatırlamak unutmamak yaşamaktır edep takatin yettiği kadar haykırmak nefsine sessizce edepsizler duyana kadar gözyaşıyla yıkamaktır yüzü kurân’ın sesini duyabilmek duyurabilmektir gönlünce sindire sindire her zerresine secdeye baş koymaktır gecenin bir yarısı hülyalarında sadece onu görebilmektir ona ümmet olabilmektir ve sevebilmektir yaratılanı yaratandan ötürü en zor anında ümidini kaybetmemek paylaşmaktır medine misali ve imanın yaldızıdır edeb ciddiyettir latifeyi unutmadan dalkavukluğa kafa kaldırmaktır edeb islam deryasına atabilmektir , fedakarlıktır aşktır dost kalabilmektir Allah dostlarıyla emânete sadakattir edep bâzen susmaktır gözyaşına sığınıp zulmün duvarını yıkmak takva zirvesine çıkmak kulluk miğferini takmaktır edeb kapısı zümrütten tokmaktır çıkmadan huzura çıkmaktır cürmünü tevbeyle yakmaktır her nefes sonsuza bakmaktır edep her nefes sonsuza bakmak... Ömer Ekinci Micingirt |