✓ BİRBİRİMİZİN CUM-A'SI OLMAYA SÖZ VERMEK GİBİYDİ AŞK ✓
✓ BİRBİRİMİZİN CUM-A’SI OLMAYA SÖZ VERMEK GİBİYDİ AŞK ✓
Olağanüstü değildi aşk! Öyle sıradan, öyle basit şeylerdi... Uyanırken seni görmekti, Gülümsemendi. Bu sabah kahvaltıyı ben hazırlarım demen gibiydi, Çayı taşırmandı. Bana gülmendi sonra... Çok şey değildi istediklerim, Basit, küçük şeylerdi... Kapıyı arkandan kapatamamamdı. Senin gitmek istemeyişindi, Senin otobüse binememen, Benim sevinmemdi... Bugün ne yapalım dememek ve öylesine yaşamaktı... Sıradışı değildi ama herkes gibi de değildi, Küçük şeylerden büyük birşeyler yapmak gibiydi... Perdeleri sürekli kapatmak, soyutlanmaktı Sanki kapris yapmamdı sana. Senin hiç bıkmamandı. Dudaklarımı bükmemdi. Bu olmaz dediğinde, nazlanmamdı. Sonra senin haklı çıkmandı. Hınzır bir gülüşümün ardından, Hep benim dediğimin olması, İkimizinde bundan mutlu olmasıydı... Seni kızdırmam gibiydi, senin hep sakin olman gibiydi... Sıcaktı, soğuktu, serindi, ılıktı aşk... Bildiğimiz şeyler gibi... Yavaş yavaş havanın kararması, Bulaşıkları sana yıkatmam gibiydi, Benim yerde yemek istemem, senin hep karşı çıkman gibi. Gözlerine bakıp konuşmam, sen konusurken dudaklarina takılmamdı. Dalıp gitmemdi sana... Sonra uzanıp yanyana, hayaller kurmamızdı kara bahtımıza. En çok sen kurardın hayalleri, ben; süslerdim hani, öyle gibiydi iste... Sonra perdeleri çekip üzerimize, dışımızın ayrılığını silmek gibiydi.. Ve bir sabah uyanmam, senin hic gözlerini açmaman gibiydi, Kahır gibi, Ates gibi, Cehennem gibi... Kan gibi, Delik desik kalp gibi... Aşk, olağanüstü değildi, Sıradan basit şeylerdi işte, basit.. Doğmak ve ölmek gibi... Gelmeye direnmek Kalmaya direnmek Ya da kalp çırpıntısına direnememekti... Öylesine basitti ki, Aynaya baktığında aşkın gözlerine gülümsemekti.. Hayatının tümüydü, mucizesi denemezdi, Su içmek gibi, yemek yemek gibi, maç izlemek gibi, Şarkı söylemek gibiydi... Otobüs duraklarından her geçtiğinde, animsamak gibiydi, Deniz kenarına takılıp, Gözlerinin sonsuzluğa dalması gibiydi, Yorulmak gibiydi ve durdurak bilmeden dinlenmek gibi.. Adım atmaya yeni başlamak ve bakın; buna aşığım demek gibiydi...... İtiraf etmek ve kurtulmak gibiydi. Uçurtma uçurtmak gibi. Elma şekerini ulu orta yemek, Martılara simit atmak, Ağlamak, yanmak, yandıkca yanmak gibiydi.. Aşk teslimiyet gibi basit bir şeydi... Basit... Öyle anlasilir, Öylece anlaşılmaktı sanki... Otobüs parası bulamamaktı mesela, Bugün hava güzel, yürüsek mi? ’ demek kadar kolay , Hiç bozuntuya vermeden; "evet, harika!" demek kadar fedakarlıktı. Sonra yolun ortasında yağmura yakalanmak, Şenlenip koşuşturmaktı sanki, inadina, öyle çocukça... Saçlarının arasından süzülüp, Binlerce yol çizen damlalar kadar berrak, Onların içinde yıkanmak kadar mecazi, Gözyaşlarına karışması kadar gercekti... Ellerinin titreyerek gözlerine gitmesi, Silip gözlerinin buğusunu, Yüzüne en yakışan gülümsemeni çizmesi gibi... Aynı güneşin altına doğru koşmak, Aynı denizin ufkuna bakmakti. Aynı simidi ısırmak, Aynı bardaktan yudumlamaktı. Aynı denize dalmak, Aynı balığın karnında yasamak gibiydi... Aynı düşü görmek gibiydi bazen.... En olağanüstü yanıda, bu kadar sıradandı işte... Aynı ıssız adaya düşmek ve üç şeyi dilemekti. Tesadüf ya hani, aynı beyaz evi istemek, Birbirimizin Cum-a’sı olmaya söz vermek gibiydi. Sonra,"’sen’in beni, benim ise sen’i" istememdi... İşte tek ayrılığımızda buydu! Ramak Kaldı / (Samim İĞDE) |
Kalemin daim olsun
_______________________________Selamlar