Günümüz türkiyesinde bizim mustafalar
Köyde helva dağıtıyorlar, koşturan Mustafa bir solukta sıradaydı. Sıra ona geldiğinde iki küçük avcunu birleştirdi ve helvayı kaptı. Bir helvaya, bir yola baktı ve bir hamle yaptı. Helvadan bir tadımlık aldı ağzına. Koşmaya başladı kocaman iki terlik var ayağında, bir süre gözü helvada koştu ve yere olanca gücüyle kapaklandı garibim helvada elinden fırlıyarak tozlu, kumlu yola savruldu. Bir hışımla kalkıp hemen helvayı aldı. Kanayan dizi umurunda değildi üfledi üfledi tozlar gitsin diye ancak başaramadı. Hemen gözüne yol kenarındaki su akıntısı ilişti Mustafa’nın gözüne, koştu helvayı yıkamaya koyuldu. Toz ve kumlar yıkandığında Mustafa’nın eli boş kalmıştı. Yola baktı ve iki damla göz yaşı ile gök yüzüne baktı ve Allahım annem bunu yeseydi belki iyleşecekti diye oracığa diz çöktü ve isyanmıydı isyanı bilmiyor ki garibim ancak Allaha bir yakarış idi sanırım ve canı yanıyor dizileri kanamış ama canını yakan o değildi hasta anasına götüremediği helvaydı belki yerse ayağa kalkacaktı ve dört kardeşi daha vardı mustafayı bekliyen ????
... Melek kılıç |
................................ Saygı ve Selamlar.