Sana aşığım, sana...
Son rujunun renginden,
ya da yeni parfümünden, şu anki kıyafetinden etkilendim sanma. Makyajsız suratına, sabah mahmurluğuna, doğal halinle, sana, öyle aşığım sana. Takmadığın kirpiğine, sahici göz rengine, kepeğine, sivilcene bile, aşığım sana. Sinirli, hasta, kederli, sana ait her anda, olmalıyım yanında. Dedim ya, aşığım sana. Yanağından çiy tanesi süzüldüğü o anda, yüreğime çığ düşer. Benim olduğum yere, sen geldiğin zaman tansiyonum düşer. Saman alevi gibi, yanıp sönüyor aşklar. Üç yıllık tavanlara kapatılıyor aşklar. Güncel fotoğraflara bakıp aşık olanda, görüntü değişince aşk kalmaz ortada. Oysa başka resim çok, ama başka sen yok. Sen olmazsan ben de yok. Sana aşığım, sana. |