SUSKUNtenimde parmakların nakş ediyorken kanayan bir yaranın kabuklarını nefesin nefesimde raks ediyorken süni teneffüs soluklarıyla sesine tutunup gecenin koynunda kayıp sesimin peşi sıra arşınlayarak fersah fersah ölü bir kentin sokaklarında kimliksiz eşkali belirsiz suçlar düşürüyorum alın yazıma di gel şu uzun gecenin zemherisinden köksüz dar ağacının çarmıhına gerilmeden ayın ahı değip yıldızları küstürmeden gece günle barışıp aydınlanmadan di gel sarhoşluğundayken gecenin büyüsü bozulmadan rengin dibini bulmadan aydınlığın tadındayken mayhoşluğun ruhunda ruhum sessizce ağlıyorken imlası bozuk kaçışlar yaşanıyordu avuçlarına kalbimin kanı sızıyorken sığındığım tüm imgeler sağanak olup yağıyordu yağmur yüklü bir buluttan tufan öncesi,biliyorum gelişlerine sığındığım gidişlerine sustuğum son demindeyken dokunuşların esirikliğin histerisindeyken lal bir zamanın sualsiz sorgusuz terkedişiydi genzi yakan son soluğun toprak kokusuna bulanışı gibi...z.z.i. |
' di gel' ayrı bir güzellik katmış şiire ve farklı imgeler vardı.Senin yürek sesin hep iyi geliyor bana.
Tebrikler şiirin güzelliğine...Sevgilerimle
Öptüm şiir yüreğinden