Kavruk Bir Sevdanın Esiri Olduk
Dallarımız kırıldı esen rüzgarlarda
Çiçeklerimiz soldu kırılan dallarda. Şansımız hiç yaver gitmedi, şu sefil dünyada. Yaşamın tozu dumanı içerisinde, hayallerimiz örselendi, yine de boyun eğmedik hırçın sevdalara. Terkedenler gülerken, biz sessizce gözyaşlarımızı akıttık gönül mahsenimize. Her şeye rağmen dik durduk, kardelen yalnızlığımızla vefasız yüreklere. Izdırap verse de yaşamın her aşaması, gizlimizde kilitli kalan hüzünlerimizle meydan okuduk ölümlere. Su gibi akıp gitti yıllar, saçlarımıza tek tek düştü aklar, derinleşti yüzümüzde çizgiler. Her anıyı mıhladık yüreğimize, kavruk bir sevdanın esiri olduk tükettik içimizdeki umutları. Yasaklıydık özgürlüğe, hep hüzün demledik, yüreğimizin diplerinde. Anıları silemedik beynimizde, hatıraları gömsekte maziye. Nefeslerimiz kesildi, özlem nöbetleri geçirirken. Tuz bastık yaralarımıza, buz tutmuş ellerimizle. Halide Köksal 14 Haziran 2015 |