Avutulduğun Kadar Hayatın Tadı...
Uykusuz kalmışım avlunun kenarında
Gözlerim pörtlercesine bakıyorum boşluğa Bugünde ellerim senin için açıldı semaya Ama aklımdan geçenler ne sevda, ne de beddua. Geçmişin hesabı sorulmaz güzelim Sorulacak olsa zaten geçmiş olmaz İnancını yitirdiğin noktada nefsin ayaklanırken Bir heves tutumu seni, daha da bırakmaz Aynı ben gibi... Seninle kurduğum düşlerde kaybolurken benliğim Seni aradığım en kuytu köşedeydi sevda derinliğim Ne bir damla ışık olsun, ne de bir çıtırtı Bir senin tenin olsun bana dokunan Bir de saçlarının kokusunda can vereyim Senelerce avuttuğunu odundan bir bebek mi sandın? Senelerce avunduğunu atsan gidecek mi sandın? Ben avutulduğuma şimdi çok yanarken Sen sevda mı sayıklarsın, sevda mı ararsın? Bendeki sevginin haykırırcasına kusar mıyım sandın? Bir ben çaresiz, bir ben akılsız Düşünsene, bu gecede sana sevgim amansız Şimdi elini tuttuğun çocuk sanki hiç yok gibi Söylesene birinin sevdiğini çalacak kadar mı gamsız? Ya sen.. Biri senin için ölüme atlayacakken yüreğin bu kadar mı vicdansız? Ağlamıyorum.. Gözümde büyüttüğüm seni eksilttim bu gece Bu yaradan akan kan bedenimde yaşattığım senmişsin meğerse Bak seninle atıyormuş ya bu kalp, seni görürmüş ya bu göz sadece Azrail’in nefesinde anladım sensizliği Yokluğun ölümmüş meğerse..mD... |