(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
.......... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
.......... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Öğretmenim. birşeyler anlamaya çalışıyorum ama hiç birşey anlamıyorum. Yazmak için yani öğrenmek için bana bir elli sene lazım. okumak güzel, şöyle kendimi yazanın yerine koyayım diyorum. Eli kılıçlı japonlar beni kovalıyor şiiri bozma diye... Sen yazmaya devam et ben okumaya devam edeyim. Güzel minik şiirler kraliçesine svgilerimi yolluyorum.
Acı kahveye muhabbetini katar, baldan tatlı -------------- Kısa cümlede çok düşündürendir şiir bir kaç defa okudum düşündüm kaldım -------- BAŞARINIZ DAİM VE KAMİL OLSUN İNŞ.
O balıklar ki deniz içredirler ancak ondan habersizdirler....Bir şair ince bir vurguyla tatlılığa ters açılı bir acılık katmak adına bazen tersinden cümle kurulmalı der gibi...Tezat gibi görünse de bu kahve hem içilir hem okunur hem kırk hatıra layıktır...Oldukça ilginç ve başaralı sevgiyle kutlarım...
Bu Senryu da Haiku gibi güzel bir tarz... Gerçekten de çok hoş ... Açıklamanızdan anladığıma göre Haikuya göre yazanı daha serbest bırakan bir tür... Senryu larınız da Haikular kadar güzeldi...
Senryû, haiku ile aynı formu kullanır. Her ikisinin de 5–7–5 formunu kullanmalarından dolayı sıkça karıştırılan haiku ve senryû aynı antolojilere birbirlerinin adları ile ve daha da yeni bir karışım-tür olan hai-sen adı altında girebilmektedir.
Senryû, 18. yüzyıl sonlarında Edo (Tokyo) ve Osaka’da şehirli sınıfının gelişimi ile birlikte ortaya çıkar. Daha önceleri de söylendiği düşünülen bu 17 heceliler hiçbir zaman kaleme alınmadıkları için anonim kalmışlardır. Bunları ilk derleyen Karai Hachiemon’un mahlası olan ’senryû’ adı altında yayınlamışlardır. Senryûları, çayevi sahipleri, berberler ve değişik esnaftan toplayan aracı kişiler yayıncılara satmışlar ve bu seçmelerden oluşan ilk 14 cilt senryû 1765–1789 yayınlanmıştır.
Karai Haciemon’un varisleri de bu işi onun ölümünden sonra da 19. yüzyıl ortalarına kadar devam ettirmiş ve çok sayıda cilt yayınlamışlardır. Son anonim cildin yayınlandığı 1837 den sonra 19. ve 20. yüzyılda artık senryûlar anonim değildirler ve tanınan haijinlerin de adına sıklıkla rastlanılır. Haiku ile senryû arasındaki fark sadece içeriktedir: Bildiğimiz gibi haikunun temel kurallarından ve vazgeçilmezlerinden olan mevsimsel söz (kigo) senryûda neredeyse hiç kullanılmaz, fakat aralarındaki tek fark bu değil, fakat en büyük farklardan biridir.
Senryûda ayrıca ‘kireji’ (kesme sözcük) kullanılmaz: Haiku, doğa / mevsim / zaman şiiridir. Senryû ise epigram, aforizma, mesel, vecize, düstur benzeri içeriklere sahiptir ve illa doğa bağıntısı gerektirmez. Fakat bazen bir senryû kigo da içerebilir ve işte tam burada ikisi birbirlerinin sınırlarında gezmeye ve sınır ihlallerine başlamışlardır.Tabii ki ayrımı zor kılan elimizde daha net kuralların olmamasıdır. Sözlüklerde senryû kısaca : ‘’ haiku formunda, mizahi ve alaycı kısa şiir’’ olarak tanımlanır.
Haiku genelde daha açık ve çok anlamlıdır; yakalanan bir ‘an’ da derinlik katmanları barındırabilir ki bunlar aksi sedada yavaş yavaş kendini ele verir, fakat haikuda söz konusu olan hafif bir neşe, çözülmüşlük, sessizce vurgulanır ve çoğu zaman hüzünle şaka iç içe yaşanır. Senryû ise haikuya göre daha kapalı ve anlam bakımından tek yönlü, keskin hatlarla dobra dobra bir söyleme sahiptir. Senryû, tecrübeler toplamını bir an içinde yaşanmış haliyle hiç süslemeden olduğu gibi söyleyen, insana ve sosyolojik yaşamına rasyonel bir bakış açısına sahiptir ve neşesi ise acayip/nüktedan/alaycı, bayağı ve belden aşağıdır…