Sen bizim oraları bilmezsin
Sen bizim oraları bilmezsin
İlkbaharda çimenler gökkuşağına dönüşür Mavi mi gözünün alabildiğine mavi Sarı mı gözünün alabildiğine sarı Ve kırmızı Yeşiller arasında uzar gider çiçekler Kendiliğinden topraktan armağan Bir başka kokar gülleri Sen bizim oraları bilmezsin Ardından koyun kuzu salınır dağ eteklerine Çobanların sopa döğüşü bir başka şakırdar Öğlen uykusundayken sürü Kaval sesleri sarar havayı Çadır zamanı ova bir başka eğlence Kış hazırlığında Vardın mı kimsin demezler Nerden geldin nereye gidersin de Buyurun denir önce Su koşturulur Sofra kurulur Minderin yastığın rahat mı yoklanır Sen bizim oraları bilmezsin İncinirler incitmemek için Doğdukları günden itibaren incinmelerine rağmen Bizim orda kimse düşmanını evinde kapısında vurmaz Vurulacaksa vurulma kavga meydanlarına bırakılır Anadan atadan gelenekten yürünür Ağrı dağın hatırıdır Iğdır ovasının bereketi Sen bizim oraları bilmezsin |