Yüzlerindeki aydınlığı
Yarına taşımak için köy çocukları
Aldılar yüreklerini avuçlarına
Yalın ayak düştüler düş yollarına
Uyansın diye ezilen halk
ve ekmeğini taştan çıkaran köylü çiftçiler
Ki Halkın yanan ışığıydı köyenstitüleri..

Her biri
Yalın ayaklarıyla,geldiler,
Sıkılı yumrukları!
Dişlenmiş dudaklarıyla
Ülkemin yarınını aydınlatmak için
Yırtık mintanlarıyla geldiler,
Ezilmiş, halkların öfkesiylle
sömürülmüş, çiftçinin yürek sesiyle
Horlanmış, işçinin bilek sesiyle, geldiler

Geldiler
Ülkemin kapısındaki cehaleti
Halkların kapısındaki sefaleti
İnsanlığın dilinden nefreti silmek için!
İş içinde eğitimi!
Eğitim içinde üretimi yükseltmek için
Sürekli eğitim, sürekli üretim!
Ve sürekli, Devrim için geldiler..

Geldiler ülkenin değişik yerlerinden
Gürül gürül akıttılar
Yarınlara eğitimin suyunu,
Hasan oğlandan
Akçadağ, Pulur ve Kızılcullu’
Arifiyede sağlıkçı oldular
Mozart dinlediler
Betehoven çaldılar.
Balzac Tolostoyu okuyup anlattılar
Bir kıvılcım olup
Dokundular alçakların karanlığına..

Geldiler
Okudukça bilinç kuşandılar
Aydınlanmaya yüz tudtu ülkemin karanlığı
Börklüce oldular,
Baş kaldırdılar padişahların zulmüne
Bedrettin yiğitleri
Bilgi kuşandılar eridi çelik namlular
Dil yalın kılıç yürüdüler karanlığın üstüne..

Geldiler
Bazen köroğlu oldular,
Kafa tuttular Bolu Beylerine.
Bazen Çakırcalı oldular zalime karşı
Karanlığı ayaklandırdılar güneşe yürüttüler
Bir baştan bir başa örgütleyerek bu yurdu
Yıktılar saltanatını din bezirganlarının
Ve ağağılık karanlık yüzlü Ağaların.

Aldı sazını eline Veysel
Benim sadık yarim karatoprak diyerek
Düştü aşk yollarına
Türkülerle ördü
Güneşin ağını ülkemin üzerine
Kısaldı uzun ince yollar
Aydınlığa bir adımlık yol kaldı..

Güneşten korkanlar
Başladılar karanlık yüzleriyle
Ülkemin aydınlığına saldırıya
Umut fakirin ekmeğiydi
Ki onlar ekmeğe saldırdılar önce
Açlığa doysun diye halklar…

Balık baştan kokmaya başladı
Ertelendi. Yarına umut
Ertelendi aşk ve hürriyet
İş başında yılanlar
Rant peşinde sırtlanlar
Ertelendi yurdumun çiçeğe durma sevdası..

Yurdumun yıldızlarını karartarak
Çektiler hançerlerini softalar aydınlığa
Gece yüzlü duvarlara dayanarak
Yürüdüler üzerine aydınlığın!
İlk hançer darbesi ile arkadan vurdular
Ülkemin aydınlık yüzlü köy çocuklarını..

Karanlığın duvarlarını arkasına alanlar
Yurdun yarınlarını dinamitlediler
Yıktılar emekçi hakların umudunu
Ucuz köleler sağır kulaklar yarattılar!
Yürüdüler üzerine aydınlığın!
Yaldızlı bitler sardı her yanımızı
Sevdamızı üşüttüler soğuk namlularla!
Karanlığın süngüsüne asılı kaldı hürriyet….

Abdullah Oral
Oysa köy enstitüleri halkın yarına büyüttüğü bir umuttu kahpece arkadan vurulup ülkenin güneşinden düşmeden….