KAHVERENGİ GÖZLÜM'E
Bir kez bakmaya görsün kalbim fırlar yerinden
Beni aşka kuruyor kahverengi gözlerin, Volkanlar kaynar lavlar geçer iliklerimden Ölümüne vuruyor kahverengi gözlerin... En bakir çiçeklerin balı, nüvesi, özü Dizleri aşka koşan ürkek ceylanın gözü Konuşmadan yazmadan söyler binlerce sözü Her lisana yarıyor kahverengi gözlerin.... Israrcı bakışların göğüme aşk donatır Henüz hiç duyulmamış efsaneler anlatır Aşk soluyor her nefes, aşk yazıyor her satır Sevdalara karıyor kahverengi gözlerin... Karanlık gecelerde ayın halesi gibi Ezelden yanan kadim aşk meşalesi gibi Bedelsiz cevherlerin sır ihalesi gibi Şu gönlümü yoruyor kahverengi gözlerin... Züleyha’nın sevdası Yusuf’un düşü gibi Aslı’nın gelinliği Kerem’in döşü gibi Kendinde hapsediyor zindancı başı gibi Muammalar soruyor kahverengi gözlerin... Bazı demler gönlüme rahmet olup akıyor Yokluk perdelerinde dört cihetten bakıyor Yedi gömlek giysem de hem kor gibi yakıyor Hem ateşten koruyor kahverengi gözlerin... Şefkatle ışımaktan okşamaktan bıkmıyor Sarhoş hayallerimin hiç birini yıkmıyor Ne gece ne de gündüz hiç aklımdan çıkmıyor Hep karşımda duruyor kahverengi gözlerin.. ....... Beni aşka kuruyor kahverengi gözlerin.... ...... Dr. Ayşe İzci Coşkuner, 7/4/ 2017, Antalya |