Şahit(lik)
Şahitlik
Yer su olup taşmış, Toprak şahit. Yağmur yere değdiğinde Bir şiir misali ağlamış, Sular şahit. Her şey zaman kadar gerçek, Anılar şahit. Şayet şahitlerde olmasaydı, Şehadete kadar gerçek kalmazdık. Görmeyeli gözler açılmış, Beden şahit. Görmeyeli beden değişmiş Değişenler şahit. Görmeyeli şahitler çoğalmış Şahitler şahit. Ses yankıdan inilti kadar acı, Sesler şahit. Her şey bitiyor ama bitileceklerde Bitkin ve sessiz, Çünkü bitenler şahit. Ve zaman kum saatinden ibaret değil, Gençler ve yaşlılar şahit. Ölmek daha güzel yaşamdan Ölüler şahit. Yer tekrardan su olmuş Eline bir mistik coğrafya kadar Ve insanoğlunun görmediği bir kardeşliği Acımasızca yıpratık buğulu bir şekilde Kuru toprağa hem gömüp hem de sürtüp Islatan parlak bir görünüm içinde kıvrananlar kadar şahit ve gerçek. Buna da yalancı şahitler şahit. Şahitlere şairler şahit. Şahitliğe dalgalar şahit. |
TOPRAK