Aynı Hikaye
Hep...
Aynı hikaye En ufak bir şikayette Ayrılık, yalnızlık, Çekip gitmeler derdinde Sükut etsen, sabırda dirensen, Boyun büksen hala hıncın peşinde Yıllar ona anlatamıyor Her lahza musalla taşında Yatanlara bakılmıyor Ne kadar ukte, heves, arzu Varsa onun için şartlanıyor ne hikmetse Ah... Suskundur Sokak lambaları Hiç dile gelmez arzuları Sır içinde şahitlik eder sessiz nazarları Düşkün olanlardır en büyük sızısı, feryat ne büyük gönül yarası Hasretin, firkatin sevgi adına samimiyetin, tutku haline getirilmiş emellerin serencamındadır hicranı Duygular... Esen yel gibidir Nizam edilmezse afettir Akıl ve irade marifetiyle önüne geçilir Hangi heves, arzu olursa olsun aklıselim ile karar verilmelidir Zafiyeti zorlayan, zan içinde yaşatan, tutkuya boyanan düşlere itibar edilmemelidir Fani olan için ebedi huzur ve saadeti, hak ve hakikat hassasiyetini terk etmemiz gaflettir, duyguyu bilgi, tecrübe, irfan nizam etmelidir Ben... Ona soramazdım Niçin okumadığını yeniden Hatırlatamaz, yüreğini kanatamazdım Onu en tabi hakkından mahrum bırakanları unutamazdım O dönemin çekilmez acı ve ıstıraplarına karşı asla kayıtsız kalamazdım Ne kadar hak ihlali varsa, düşünmek dahi suç sayılınca, okullarda münevver bulamazdım Benim anamın, bacımın, akrabamın, vatandaşımın temel hak ve özgürlüğü olan Allah’ın buyruğu bulunan emre saldıranlara yakınlık kuramazdım Mustafa Cilasun |