Kar türküleri söyler Kar çiçeklerini Kırçiçeklerini iyi tanırım Dağların ovaların Ve suların aşığıyım...
Suyun sesinde sevdim Turkuvaz mavi Mutluluğumsun benim Baktıkça su kuşlarına Dalar çıkarım sularına...
Şaban AKTAŞ 29.03.2017 02.48
SONSUZLUĞU SARAN AŞK SENSİZLİĞİM
Sen içimde bir var bir yok gibisin Yokluğun kendime güvensizliğim Kâlbi delip geçen bin ok gibisin Benden ayrılmıyor hiç sensizliğim!
Her şeyi tümleyip bire eşlemek O birin içinde bir gül düşlemek Sıfır çemberinde gergef işlemek Nakış nakış kâlpte tüm sensizliğim!
Gökteki yıldızlar bir yok bir var mı Çiçek yaprak döker, yıldız kayar m Gece ile gündüzaşka ayar mı Var iken yok oluş hep sensizliğim!
Aşk bir tanımsızlık; değer katansın Sana çarpılmışım; beni yutansın Sana bölünmüşüm; yokluk utansın Yokluğu var eden tek sensizliğim!
Sen hiç, sen hep, sen tüm, evrensin teksin En küçük, en büyük gülden çiçeksin Seni seven senden nasıl el çeksin Sıfırın içinde yok sensizliğim!
Korkuyla yılgınlık ümide çıkar Ümit desen sıfır; simide çıkar Aşk maksimum sevgi limite çıkar Bir çılgınlık işte; gör sensizliğim!
Sen değil miydin ’ O bir deli!’ diyen Senin delin aklın seninle yiyen Varsa senin gibi gidip dönmeyen Gözbebeklerinde bak sensizliğim!
Sıfır gerçek ise; en büyük sayı Gerçek değil ise al bu sevdayı Yutuyor bu hasretgüneşi ayı Sonsuzluğu saran aşk sensizliğim!
Şaban AKTAŞ 28.03.2017
BAHAR COŞKUSU
havalar ısındı, ilkbahar geldi cıvıl cıvıl kuşlar ile kedilerin keyfi yerinde biraz da yiyecek buldular mı şurda burda oynaşırlar köşe bucak biribirine pençe atarlar tırmalaşırlar yalancıktan dişler birbirini kediler, çiçeklenmiş dallarda öpüşürken çifte kumrular neşeyle cilveleşir sevinçle ötüşür dururlar, damardan akışı yaşamın önce karın tokluğu, bereketimiz bolluğumuz aş, iş,eş; sıcak yuva hele yoksa güneş canlı âlem cansız kalır; hepimiz kesin mahvoluruz!
Şaban AKTAŞ 28.03.2017
İLKYAZ GÜNEŞİ
soğuk kış günlerinde tir tir titrerken bedeni nasıl özler ten güneşi çayda buğulu dem öyle özledim seni...
sevgigönül coşturan gülüşe çiçek açtıran yürek sıcaklığı yüzünde aydınlık dudağında nem gözlerin ilkyaz güneşi kanıma düşen cemre canım, bi tanem...
ben güneş isem sen nesin deme sakın ola sevgini ışığını gözlerinin dünyamdan esirgeme
Şaban AKTAŞ 28.03.2017 - 13.17
KÖRDÜĞÜM ÜZÜMLER
Her başa gelecek bu zalim ölüm Neden üzeyim ki garip gönlümü Ölümden bin beter ayrılık gördüm Yaşarken yaşattın zaten ölümü!
Bir çığlık yankısı dağlardan aşar Uğuldaşır yel su çağlar da coşar Hasretim toz duman bulutlar uçar Hayâlinle yele verdim ömrümü!
Ben seni görmeden çaresiz baştım Görür görmez sevdim aşkla dert açtım Beklemezdim sevdin, ben geri kaçtım Mertlik sende kalsın; ye(n)din ömrümü!
Kâlp seninle çarpıp çarmasa da bir Yıldızlar göz kırpıp kırpmasa da bir Gözlerin gözüme bakmasa da bir Bilmeni isterim hep gördüğümü?!
Kim kimi daha çok sevdi acaba Karasevda tüter benim bacada Ayrılık acısı yok bir acıda Çözemem ümükten bu kördüğümü!
Şaban Aktaş 26/27.03.2017
HİÇ
Tutamadım hiç elini Yürümedik hiç kolkola Atamadım hasretini Düşemedik aynı yola!
Yollar gider ben giderim Bilsen nasıl derbederim Yalnızlık benim kaderim Beni buldu bula bula!
Bitmek bilmeyen bir hasret Sen beni gel öldü farzet Beden değil bir iskelet Düşemezsin sen bu yola!
Şaban Aktaş 26.03.2017
DÜŞSEL ESİNTİ
Düş bir düşünce esintisi Havada bulut gibi Geldi geldi Yazdın yazdın Yazmadın mı uçar gider; Hallaçta pamuk Lime lime, darmadağın, An anına uymaz Duyup gördüğünü insan Aynısını bir daha duyamaz!..
Şaban Aktaş 26.03.2017
ANADOLU
Taşı toprağı tertemiz Anadolu İsa, Meryem, Artemis Tanrılar, tanrıçalar bakir güzellikler ülkesi bolluk bereket yurdumuz ne azizler ne peygamberler doğurdu...
Sıra sıra dağlar sığmaz öyle kolay kolay kabına Ona,Yüze, Bine, Onbine Cağlar sular derinleşen vadilerde rüzgârla dallar uğuldaşır çiçekçiçek arılar bal, polen daldan dala oğul taşır! Yazı ayrı güzü ayrı güzel dağı ayrı düzü ayrı güzel çayır çimen bayıryemyeşil; koyun ayrı kuzu ayrı güzel...
Anadolu, her kıtadan göçen gelip geçen evvel ahir kadim kavimlerin yurdu...
Akan sular durulur çan sesi, ezan sesi yanyana duyulur bu topraklarda bir dağılır bir toplanır ordular imparatorluklar kurulur...
Ben de geçtim Anadolu’dan Sırat’ı geçer gibi anaforlu tarihin suların kıyısında bir günlük ağacı gibi durdum Fırat’ın kanlı suyundan eğilip yaralı bir ceylan su içer gibi türkü türkü ağıtlar duydum...
Bir yanım al yeşil bağlar bir yanım mor dumanlı dağlar ah çektirir Anadolu bir gelen bir de giden ağlar...
Şaban AKTAŞ 27.03.2017 - 12.39
TOZARAN DÜŞLER
Ay yüzlü gül güzel, saçı rüzgârı Gönülde çağlayan tozarı tozarı Elâ gözlerinde aşkın güneşi Gökkuşağı düşler, yedi renk zârı
Çöllerde savrulan kum tepeleri Kumuldan kumula sürükler beni Çöl yılanı mıdır ince belleri Yakıp da kül eden hasretin zârı
Hep kendi kendime isyan ederim Yanar içten içe erir giderim Ayrı düşmek ise yârden kaderim Cehennemden zormuş gül intizarı?!
Şaban Aktaş 26.03.2017- 08.35
Aşk, eliyle dokunamamak, fakat düş ışığıyla dokunabilmektir! Ş.A.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HASAN DAĞI HASAN DAĞI HANİ AŞKIN MASAL DAĞI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HASAN DAĞI HASAN DAĞI HANİ AŞKIN MASAL DAĞI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.