SOR BENİ
SOR BENİ
Merak eder de bir gün, takılırsam aklına Yürüdüğün yollarda, yağan yağmur altında Toprak koktuğu zaman, mazinin hatırına Ne haldeyim diyorsan, sokaklara sor beni Sahilde oturup da, yıldızlara bakarken Denizde azgın dalga, sahillere vururken Uzaktan bir nihavent, hüzün dolu çalarken Yerinden koparılan, taşa kuma sor beni Çıkarsan bir gün eğer, yüreğinde acıyla Rengarenk çiçeklerin, gülüştüğü kırlara Hüzün dolu gözünden, bir damla yaş akarsa Gördüğün boynu bükük, sümbüllere sor beni Girersen meyhaneye, kırık dökük masada Bir nedamet duyarsan, içtiğin her yudumda Yakar da yüreğini, mazilerde hatıra Görürsen sızıp kalmış, sarhoşlara sor beni Gecelerin birinde, eğer uykun kaçarsa Peydahlanır belki de, uğultu kulağında Can hıraç korku ile, çıkar isen balkona Kokular beklediğim, rüzgarlara sor beni Hasret çekilmez dertmiş, ömrün zalim törpüsü Düğün dernek şölenler, yalnızlığın türküsü Deldi bağrımı geçti, vefasızın süngüsü Kadere boyun eğmiş, çaresize sor beni Vefasız sevgilere, vuramadım kılıcı Bedene illet oldu, bulamadım ilacı Yerim yurdum kalmadı, sokaktayım kiracı Gözüm açık yattığım, musallaya sor beni Davut Tunçbilek |
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar