CEMRE
Anladık
Kışı sevmiyorsun. Boyuna-bosuna bakıp Efeleniyorsun şubata Atıyorsun kendini. Çocukları kandırabilirsin. Azıcık gülse güneş, İp atlamaya başlarlar Okul bahçesinde. Bir de kapalı balkonumun Sarı karıncalarını. Martı kızdıran da sensin. Diyetini Güney’in portakal çiçeklerini Karadeniz’in fındığını Yakarak ödetiyor çiftçime. Çocuklar da kısmetleniyor son deminde Ayazın-zemherinin. 23 Nisan’larda Poplin bayramlıklı, Tüllü ront kıyafetli bebeleri Kucaklıyor tören alanında. Yağmur, dolu, kar… Kocakarı, kırlangıç… Aklına ne eserse. Anadolumun çilekeşleri Sever seni, özler. Umutlanır. Bilirsin. Yalancı cemre. Sabırsız cemre. Nerde kaldı baharın? Elma dersem çık! Armut dersem de. Fazilet Ünsal Eliaçık Ortanca Dergisi/ Ağustos 2008 |