DİLİNLE VURDUN BENİ
DİLİNLE VURDUN BENİ
Ne tabanca ne bıçak, dilinle vurdun beni Gözyaşlarım kan oldu, doldurdu yüreğimi Mahkum ettin geceye, unutturdun güneşi Kuruttun pınarımı, helak ettin bahçemi Ne tabanca ne bıçak, dilinle vurdun beni Ne dinledin ne sordun, unutmuşun maziyi Kafesinde kuş idim, sevdam ürküttü seni Azad ettin kendince, düşünmedin sevgiyi Ne tabanca ne bıçak, dilinle vurdun beni Baharında soldurdun, yazıktır tüm gülleri Verdin ölüm fermanı, hemen kırdın kalemi Celladına sevdalı, görmedin gözlerimi Ufkunda kalmak bile, mutlu ederdi beni Hazanında ki ömrüm, sandın yükün ebedi Ahde vefa diyerek, uzatmadım elimi Sırtta taşınmaz küfe, pişmanlığın bedeli Gidiyorum hoşçakal, bir gün ararsan beni Saçın başın yolsan da, asla dönemem geri İsterim yansın beden, külü karışmış yeli Bir gün sana ulaşsın, dağlasın ciğerini Davut Tunçbilek |
Kalemin susmasın
____________________________________Selamlar