Şubat sancısıHer yılın Şubat ay başlangıcı Ne hayaller kurulur sevgiliye dair Malum sevgililer günü tam ortasında Göz kırpar sevgiler yollar Merak uyandırır ilk "seven aşıklar" olun der gibi Şubat hem kışın soğuğu hem de baharın sıcağıdır Şubat hem sevgiye merhaba hem de elvedadır Aşktan yana şansı olmayan kendini işine verir Şanstan yana işi düz giden kendini aşka verir Gül bir kez bülbüle göz kırptı mı Bülbülün ne işi olur ne şansı Bülbül güzel sesiyle Gül, e el verir Gül dikeniyle kan döker Bahçıvan çiçekler içinde Gül bitti diye Su vermeyi unuttu beyaz güle Kan, su gibi geldi girdi canına Gül kan içti, kızıl oldu Gül ateş gibi aşk kanıyla bürünür Öyle hoş, öyle güzel görünür ... Bizde mutlu mesut beklerdik o günü Beklemez, ne yapsam diye arar dururduk Elbise al, yüzük al, saat yada parfüm hep bilindik O bana bir saat almıştı, geçen günkü takım için çok şık olacak Ben onun elini tutmuş, Gül uzatmıştım, gülü kokladı, biraz üzgün hoş dedi Sonuçta bu da hediye, tek bir Gül... O; yemeği düşünür boğazda biraz özel... Başbaşa, ... Düşündüğü şeyi yaşatmanın farklı bir yolu vardı Mutluluğunu katlamaktı da... Sürpriz böyle olmalıydı, önce boşluğa düşer gibi bir his sonra elini tutup Yakalamak... En özel dantelli elbiseyi giyip uzun topuklu ayakkabı ile İlk günkü gibi konuşup gözümü ondan alamadım, Tabi heyecandan kalbim yerinden fırladı şişeden çıkan ses, masaya dökülen su, tabağı çizen çatal sesi şahit buna Yine göz göze gelince usulca eli uzanır, dokunurdu elime Yüreğimi avuçlarına alır gibi, biliyorum der gibi... Bir adamın heyecanı değil de bir kadının heyecanına alışıktır aşk Oysa bizimki farklıydı... Hep farklı... O günün gecesi sahilde dans ediyorduk, O; ben dans bilmem demişti, bende, demiştim Gözlerime bak ve düşle demiştim Yıldızlara bakmış sonra sarılmıştık ne güzel ... O günün sabahı bir rüyadan uyandık Gülüyordum, mutluluk... Dünyanın tüm mutlulukları benden saçılır gibiydi İşe gitmişti, Gül kokusu yayılıyordu hala... aradım telefonumu açık mutfakta buldum. Ekranda bu sabah çektiği resim var dı... Gülüyordu gülleri koklarken Kahvaltı hazırdı, çay bardağımın yanında küçük bir not "evi derli toplu bulayım :) Kahvaltı oldu bitti, masa toplandı, bulaşıklar makineye derken Küçük bir not " Sen harikasın ;) Güldüm, anladım bu devam et demekti Evi toplamaya (aslında her şey düzenlidir, o çok titizdir.) Salondan geçtim, dün geceden kalan bitmiş mumlar toplanmıştı Sadece masada, orta da bir tane duruyor ve yanıyordu... Gül kokuyordu salon... Bir not "Gül kokumu bıraktım, nefesin olmak için ... ... Bir kaç gün sonra hastalandı... Başım ağrıyor dedi... Işıkları söndürdüm, tv yi kapattım Perdeleri çektim... İlacını içti, uzandı... Gözünün biri kapalı, biri kapalı denecek kadar açık "yanımda mısın?, diye sordu... "hıhım..." Elimi tuttu, Gitme sakın, dedi. Böyle olunca uyumazdı belki tüm gün tüm gece... Bazen sessizce ağlardı, biraz uykulu, kabus görür gibi ... Aradan ne kadar zaman geçti, iki gün belki... Kahvaltı yaparken yüzüme dokundu, Benle solgunlaştın sende, dedi Aynada kendine bakmadığı halde Çirkinim bakma derdi. Elim üşümüştü çay bardağını tutuyordum avuçlarımda Uzandı " Benim hayatım böyle işte, bir gün mutlu sonra da hasta, yorgun... Sana her gün bir mutluluk veremem, ben böyleyim benle böyle yaşamak zorunda değilsin... Sende benimle birlikte mutsuz olacaksın, istemiyorum. (Elini çekti, Yüzüne bakıyorum sessizce... Sanki mecusi ateşiymiş gibi bir yangın içimi yakıyor) Sus, bir şey deme ne olur... Beni seviyorsan git... @ bence gitmeli ; ? @ bence kalmalı ; ? @ bence; ? fuzuliM |
Şiirinizi kutlar ve tebrik ederim…
Beğendimve haz aldım…
...................................................... Saygı ve Selamlar….