Şairin hâlâ haliçi taşlar
Gözleri susuyor du
Yüzünde değişik bir ifade vardı Rastlamadıgım İlk defa böyle görmüştüm onu Ve ilk defa gidiyor du Ve son defa Yadırgadım bu hallerini Sormak istiyorum soramıyordum Belki korkuyordum Aklıma gelenin basıma gelmesinden Korkuyordum onu Katbetmekten Korkuyordum sesine yüzüne hasret kalmaktan Elini elimden çektimisti ilk defa Geçen her saniye Ayrılığın şarjörüne bir kurşun koydurdu Dudağından çıkan her kelimeyi Gözü kapalı duyordum Bir hüzün vardı yüzünde Sessiz sedasız yürüyorduk sahilde Sahil boyu elim yüreğimde bekledim Ne zaman çıkacak Ağzından O lanet olası kelime Ben napacam diyordum sensiz Sen olmazsan Kim guldurecek yüzümü Kim sıkı sıkı saracak Şu kaphe dünyada içimi kim ısıtacak Kimin saçlarıyla oynarım ben Kimin gülüşunde hayat bulurum Kimi kızdırır Kimin elinden tutarım diyordum İçimden sessiz sessiz Bir an durduk Başı yere eğik birşeyler fısıldıyor du İçim titriyor du elimle çenesini tuttup Kaldırdım başını Gözleri sırılsıklamdi Çekip kendime sarıldım sımsıkı Onu gözyaşları omzuma düşüyor du Benim gözyaşlarım saçlarını ıslatıyordu Bir yaralı serçe gibiydi avuçlarımda Uçacakti biliyorum Son demlerdi Bounumdan öpüp hoşçakal dediğini hatırlıyorum enson Ağlaya ağlaya koşarak uzaklaştığını Yumruğumu sıkıp Dedim ki boğazın kurusun İstanbul ! Yüreğin yansın Haliç ! Kuruyup gidesin mavi Deniz ! Aradan geçti Yedi sene Bugün hâlâ dün gibi Hıçkırıkları kulağımda çınlar Ne zaman ansam gözlerim dolar Geçip gitti onsuz Aylar yıllar haftalar Geçip gittim onunla bende Ama ben her gün uğrarım yüreğimdeki kabrine Anılarla ıslanır gözlerim Bazen söverim niye gittin diye Bazen gülerim gözlerine Bazen saatlerce sarılırım hayaline Ey benim acısı dinmeyen leylim Bugün yine aynı yerdeyim Sarılıp Ağlayan bir çift değdi gözüme Yumruğumu sıkıp Dedim ki boğazın kurusun İstanbul ! Yüreğin yansın Haliç ! Kuruyup gidesin sen mavi Deniz... Leylime selam söyleyin kuşlar Deyinki Muradın hâlâ haliçi taşlar.. Issız Şair M-a 30.01.2017 |