Ne aşktır
Gitme...
Bilmediğin ve emin olmadığın Henüz yakinen tanımaya fırsat bulmadığın Seni senden alan ve girdabında boğan zanna yakınlığın Bilinçaltında karşılaştığın ve korkular yaşadığın, endişeye kapıldığın Bilmek, anlamak, tanımak, öğrenmek için seni bahanelere kurban eden avuntuların Ne aşktır, ne sevgidir, ne umuttur, ne kurtuluştur, ne beklentilerine cevap verecek muştudur Can... Varlık bir imkandır Lakin ona ait olmak ahmaklıktır Dünya derdine meftun olan öteye yabancıdır Yoksa dünya ve nimetleri insan, kul olamak için sınavdır İnsan ancak bilinci ve inancıyla umuda bel bağlayan nefes-i ihsandır Farkındalık en yakına olan sadakat ve teslimiyette ki bağlılıktır, marifetsiz akıl muhtaçtır Kalbin nazargah olmadıkça, ihlasa kanmadıkça, sahibe dost ve yaren olmadıkça ne haldedir Aşk ve sevda vuslatın vecdi, ruhun şecaati, aklın fevki, vicdanın nezaketi, iradenin azimete olan yatkınlığıdır İstikbal... Elbette ki ahirettedir Ruhun, aklın, vicdanın, iradenin öznesidir Hak ve hakikatin, yaratılış farkının mizanıdır Tek dünyaya tamah eden için inanılmayan gerçektir Ruh ve akıl, vicdan ve irade verilmeden önce günahı kim bilirdi İrade sahibi olduğunu anlasın diye ve ölümle yüzleşsin diye adem seçildi Elbette cennette değil, cennet gibi bir yerdeydi, yoksa cennete iblis nasıl girecekti Tövbe etmeyen şeytan Ademe nispet edendi, Adem ise zafiyetinin farkına vararak affı mağfiret diledi Mustafa Cilasun |