Bu gece!
Bu gecenin en karanlığında,
kendimi pisliğin en dibine batmış hissederken, en içimin yalnızlığına gömülüp olabilecek en kötü şeyleri hayal ederek gözümün önünde canlandırırken... En yaşamanın meraklısı değilken, en intihara bu kadar yakın hissederken ve en ağlamak isteyipte ağlayamamazken... Ve en çok bu kadar kaçmak isterken herşeyden ve tek çıkışın bu olduğunu düşünürken ama; nereye gidersen git kendinden kaçamayacağını en bilinçli şekilde hatırlarken ve geçirdiğim en karanlık gece olduğunu anımsarken, köpeklerin sesi en çok bu kadar duyulurken ve en bıkkın,en sıkkın,en keyifsiz,en hayalsiz,en ütopyasız en serseri,en kötü,en masum olmayan halimde hissederken kendimi, anlarsın ya işte en çekilmezlik iksiri içmişken ve en yorgun hissettiğim bu gecedeyken; SENİ DÜŞÜNDÜKÇE HAYATA DÖNÜYORUM... SENİ DÜŞÜNDÜKÇE UMUDA BÜRÜNÜYORUM... VE SENİ DÜŞÜNDÜKÇE İÇİMDEKİ ÇOCUĞA SARILIYORUM... |