hüzün içre durağan bir iç yapısı ile her an beklemekteyim el kol ve bedenim de duygularım gibi çok ağır bir güzel uğruna tüm canımla bir çürük ipliğe bağlandım şimdi hiç duymaz gibi her şeye olmuş yar sağır düştüm kem bir aşkın hüzünlü bağrına çok az güldü isem de çoğunlukla kalpten dağlandım
bir kez görmüş oldu ya gözlerim seni güzellerin güzeli gibi kapılıp da gitti gönül çok vakitsiz ve ezeli söyler dururum acıklı ağıtları çoktan beri kan ağlarken benim yüreğim onunsa sinsice oynuyor gözleri el oğlu bu ya çıkar bitince dedi ki varıp da koy da git ileri
aşkın o deli ruhu yüreğimi parçalayış ta da viran eyledi ki yakıp da kalbimi de kül eyledi kaldım ben bir kemik vede kupkuru bir deri savurdu tüm yaşanmışlığı boşlukta asılı bir bulut etti gönülde dilde hep eksi olana artı dedi canım tümden telef oldu hüsrana düşeli vuslatı’m hiç mi hiç gitmedi ki ileri hep arkada kaldı bizden koyup gitti gerisin geri
hiç duygusuz ve aşksız bir dünya mı olur yar maşuk dediğin tüm dermanı elbet ki aşkında arayıp da bulur vefa ve güven vermeyen bir gönül nankör sayılır yâr denilen aşkını sırtından habersiz mı vurur o uğruna canı malı ve tüm imkanlarını feda eylerken hiç durup da dinlenmeden hainliğe mi koşulur
oysa ki tüm cefalar yaprak gibi dökülerek kaldı kucağımda hep sefalar da seyran eyler senin fitne ruhunda muhabbetin bile isteksizce zor çıkıp durur dilden kinler hin gibi batıp da durur o ahu gözlerinden dilenme sakın affını benden can benden kopuşta da gitti sevgili denilen ne bir can kaldı ortada nede sevecen bir canan nede bir tek sevgi kaldı nede bir duygu yitti kökten
sen tüm hayatınla nede çok yalınmış’sın oysa sen en son tutulacak dalmış’sın gönlüm boş yere takılıp da yerlere çalındı belki de kim bilir ki o kıt aklınla beni devamlı sağılacak birisi mi sandı
yâr denilen böyle mi olur ki çelme takıp da durursun bana iyi günde dost kötü günde düşman belledin ismimi girdin şah damarımdan içeri zehir kattın kanıma dert verip dermanı kesip de durdun hep bu cana sevgi adına yakıp da har edip köze dön deri verdin bedeni
elbetti ki pis bir iblislik vardır bunca karışık işte maazallah etrafın çevrilince beni yakmış olduğun o korlu ateşinle bir gün akrep varı özünü de sokacaksın sen bu gidişle...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Ne bir can kaldı ortada nede bir canan... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Ne bir can kaldı ortada nede bir canan... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yâr denilen böyle mi olur ki çelme takıp da durursun bana iyi günde dost kötü günde düşman belledin ismimi girdin şah damarımdan içeri zehir kattın kanıma dert verip dermanı kesip de durdun hep bu cana sevgi adına yakıp da har edip köze dön deri verdin bedeni
elbetti ki pis bir iblislik vardır bunca karışık işte maazallah etrafın çevrilince beni yakmış olduğun o korlu ateşinle bir gün akrep varı özünü de sokacaksın sen bu gidişle...
ömrüne ve kalemine sağlık dost .nice güzel eserlere.
Sevgili ustam; sevdaya dair yaşanan ne varsa cefadan ve cefanın yardan geleni de sefadan sayılırmış be usta... Anlam dolu bu güzel eseri yazan ve bizlere ikram eden yüreği kutluyorum, tebrikler... Emeğinize, yüreğinize sağlık. Sevgi, saygı ve selamlarımla. Hoşça kalın...
Şiiri okurken düşünüyor insan...aslında kim ne yaparsa kendine yapıyor.Ama bunu da çok geç anlıyor,iş işten geçtikten sonra.Kederle dile gelmiş yürek sesi, kalem çığlık gibi yazmış kağıda.Ne yazık ki bu şiirdeki gibi insanlar da var hayatta.Allah esirgesin onlardan,yolunuzu denk düşürmesin üstad.Yine de böyle insanlarla karşılaşılsa bile umutları yitirmemek gerek hayatta çünkü sevmeyi bilen güzel yürekler de var.Hüzünler uzak olsun yüreğinizden üstadım.
Dilerim mutluluk da yazar kaleminiz bir gün.Allah sevginin değerini bilen dürüst insanlarla rast getirsin yüreğinizi. Sitemli ve kederli dizelerdi.Gönlünüze ve emeğinize sağlık.
yâr denilen böyle mi olur ki çelme takıp da durursun bana iyi günde dost kötü günde düşman belledin ismimi girdin şah damarımdan içeri zehir kattın kanıma dert verip dermanı kesip de durdun hep bu cana sevgi adına yakıp da har edip köze dön deri verdin bedeni
elbetti ki pis bir iblislik vardır bunca karışık işte maazallah etrafın çevrilince beni yakmış olduğun o korlu ateşinle bir gün akrep varı özünü de sokacaksın sen bu gidişle...
Yüreğiniz dert görmesin İnşallah değerli Üstadım. Her zamanki tadında harika bir gönül sesiydi.
Varlığımıza tekabül eden nice yaşanmışlık belki de esareti sevdanın yine de hicap yüklü bir bekleyiş. Durağan değil ne de olsa duygu denen o med-cezir ve sığındığımız şiirlerde tüm ömrü de göçük altında bırakan bir beyanat. Kirlendikçe dünya dingin bir hayatın özlemi ile varlığımızın tekabülü... Sonsuz tebriklerimle değerli hocam. Saygılar, selamlar...
Şimdi vurulmuş yaralı bir kuşun kanadı gibi duygularım,sığınacağım dalım bile yok. Yıpranmış, paralanmış eski bir giysi gibi duruyor üzerimde ömrüm… Her ihanet onulmaz yaralar açtı yüreğimde, ne yapsam olmuyor,durmuyor kanayan yanlarım… Bir varmış bir yokmuş diye başlarya bütün masallar. Bak işte ellerim buzgibi soğuk şimdi üşüyorum, bedenim,dudaklarım buz'a dönmüş adeta… Hülasa uzun lafın kısası Şairlerin dert ortağıdır besteler onlardır onların anlamları sevgisini anlatır tüm mısralar Kimi zaman gecelere sığınır,kimi zaman hecelere.. Sevdalı yüreklerin diyecek çok şeyleri vardır elbette... Ve sevdasına,sevdiğine yazmayan şair de pek yoktur sanırım.Çünkü yazmak şairliğin doğasıdır. Yürek kalemi Mısralara dökülmüş..Gönülden kutluyorum değerli kalemi