Yaşlanıyor muyum Yoksa…
Ne kadar da saçımda çoğalmış beyaz,
Hüzünlü hüzünlü baksan da bunu yaz. Tıraş olmak için uğramıştım berbere, Gözüm yere ilişti hüzünle baktım yere. Az sonra saçından bir bir dökülür kıllar, Beyazlamaz mı sandın geçse de yıllar. Saçım değişmez beyazlamaz derdim, Gözüm hiç yaşarmaz ağlamaz derdim. Baksana ne kadar beyazlık var saçında, Daha gençsin yıllara sor yaşın kaçında. Yolun yarısını geçtiğin saçından belli, Yok canım sen de nereden çıkardın elli. Sen söylemesen de saçın söyler yaşını, Yarısı ağarmış beyazlar kaplamış başını. Kapatmana boyamana gerek yok beyazı, Acaba kış olmasaydı bilir miydin ki yazı. Saçın beyazladı diye niçin hüzünlenir için. Canını sıkmaya gerek yok beyazlar için. Artık biliyorum saça düştüğü zaman aklar, Hastalıklar artar çoğu zaman seni yoklar. Vücudundaki yorgunluklar daha da artar, Yorgunluk çöktüğünde daha erken yatar. Üzülmeye gerek yok bu yaşamın gerçeği, Yaşlılığı hüzünle karşılamaz kadını erkeği, Her yaşın kendine göre güzel yanları olur, İnsan isterse kendine uğraşacak alan bulur. Çocuklukta koşar oynar; gençlikte çalışır, Her yaşta; çevresi, kendi yaşamı ile barışır. Yaş ilerleyince saçın beyazlığı saça yakışır. Aynadaki yüzüne üzülmez sevinçle bakışır. 27.01.2017 Hasan Kaya Eğitimci-Şair-Yazar |