gülüşe tutsak
Bir gülüştü onu tutsak eden sevdaya yasak ormanda
Bir görünüp bir kayboldu büyülüydü gülüşü aradı o gülüşü aynısından yoktu Seslendi Rüzgara yara söylesin diye Gülüşünden bir parça göndersen Ferahlasa Yüreğim bir de dokunuşundan yolla Tutkumu avut benim dudaklarını yolla başkası öpmesin tek tek yollamak zor olursa Hepsini birden kapıp gelsin ey Rüzgar Rüzgar sustu bekleyişin çanları çalmaya başladı Hasretin içinde geçen ömürler Vuslattan mı ayrılıktan mı aldatılan kalpler ağlayan gözler dolmamış çileler çekmeyince biter mi Acılar Esmeyince rüzgarda dağılır mı bulutlar yeşerir mi doğa yağmayınca Yağmur kıymeti bilemeyince Gençliğin beklerken yaşlanır mı insan ağaran saçlar yer yer dökülür mü Akıl unutur Eller titrer olur mu Bulutken gökyüzünde tutamazsa seni Su olup kayıp gittin mi ellerinden Pınar olduğunda şifa niyetine içmedi mi yaralarına Deva olmadı mı kalbinde yer ayırdığın hançer -i ebrusunu vurdu mu Göğsüne günbatıp gökyüzü siyaha boyanınca Yıldızlar ışıyıp ay gülümseyince Azad edip Kendini küllerinden yeniden doğar affedilmiş kayıp ruhun kayıp sevdalısı Hacer Sarıgül |
Gönül Dostu; duygu yüklü şiirinizi beğenerek çok taktir etmekteyim…
Beğendim ve kutlarım….
…………………………………….. Saygı ve Selamlar…