AVCILARSineği dev eder çokça abartır Bol kepçe yalanı, atar avcılar. Sert sözleri bile içten kabartır Birden kırk yalanı, yutar avcılar. Yüz metrelik yolu bir yıl giderler Bir asırlık ömrü bir gün ederler Yanında tanıyan yoksa yederler Palavrayı atar, tutar avcılar. Yalan sözü doğru gibi söylerler Arada, sırada destek, haylarlar Dinleyeni ağzı açık eylerler Derelerde kara batar avcılar. Serçeyi avlasa kaz görür gözde Sanırsın yalan yok dediği sözde Kuruda gider, kar vardı der dizde Av görür sipere yatar avcılar. Dedi kodu da ön safta koşarlar Dinledikçe konu bulur coşarlar Bazen kurumuş söz açıp, deşerler Seyirciyi cenge katar avcılar. Aslı yok yaylada giderler ava Meraklı vatandaş, gelirler tava Dik yamaçlı dağı söylerler ova Arkadaşı ucuz satar avcılar. Bazen boşa sıkar domdom kurşunu Laf ebeliğinin görür kursunu Kendini vururlar duyar tersini Dursunî söyleme, beter avcılar. Dursun Yeşil – 07/06/2007 |