YAĞMURUM
Merhaba Kızım (Yağmurum)!..
Hasretim, gönül yaram, kara sevdam… Her şeyim, iki gözüm, her soluk alışımda özlediğim. Ah, küçük kızım benim!… Ne çabuk geçti zaman, Ne zaman büyüdün, büyüdün de karlı dağlar ardına yürüdün? Daha dün küçücüktün, ne çok severdin oynamayı omuzlarımda, küçük ellerinle yüzümü okşardın. Kıvırcık saçların vardı hani, renk renk tokalar bağlardın ve bir sert bakışımla ağlardın. En güzel nağmeleriydi müziğin, ayak seslerin, anlamsız kelimeleri sıraladığın şarkılar ruhumu okşardı.. Neden büyüdün, küçük kalsaydın ya kızım, çocukluğunla ne de güzel günlerimiz vardı. Ah yağmurum; sımsıkı sarılırdın boynuma, yanağıma öpücükler kondururdun.. Babacığım diyen, gülümseyen dudakların mutluluğum olurdu… Tüm kara bulutlar dağılırdı varlığınla hayatımızdan, tüm fırtınalar seninle durulurdu. Eğer,sorarsan arkanda bıraktıklarını, annen sandalyeni kaldırmadı, tabağın boş ta olsa hep sofrada. Sevdiğin yemekler pişmiyor artık mutfağımızda, hoşlandığın müzikleri çalmıyoruz… Resmini de baş köşesine koyduk odanın, bakıyoruz da öyle işte, yavrusuz kalmıyoruz… Kızım benim!… Dudağımda tebessümsün, dilimde sözüm… Kalbim, canım, iki gözüm… Bilir misin, ah!..larımın ardında ismin gizlidir hep… Söylemem, ağlamam, dert yanmam kedere, içimedir tüm akışı nehirlerin… Özlemim, gözyaşım, suskunluğum sanadır… Doğu rüzgarında ben seni koklarım, Yağmurun toprağa düşüşü gibi... Şimdi, beyaz sayfama usulca sen düşersin kızım… (yağmurum) Ne kara sevdalar, ne yürek yaraları, ne aşk efsaneleridir şiirime yazdığım… Islaktır ya kirpiklerim, ağlamıyorum, bir çiğdir bu yaşlı gözlerim bir evlat özlemidir damla damla döktüğüm. Sadece senin sevgindir yağmurum, baba yüreğinin hıçkırığıdır… Bir kan damlar ya kenarından gönlümün, damlasın bırak, orası sana hasretin kırığıdır. FKTP |
yağmur he vallaha ben onu yerim şiir yazmam öp yerime...
uslubun doğal anlaşılır dilinle eh dedirtiyor
bunu saymıyorum yağmur var için de
başka şiir de karşılaşacağız mutlaka
üşümesin yüreğin eyw