Söyle Kim AnlatmalıYar... Ayrı dünyaların insanlarıyız derler Ve fakat her iki dünya için suallere cevap veremezler Hangi düşünce eksenindeyse herkesin böyle olması beklerler Ne kadar sabır ve tahammül gerektiğini bir an olsun önemsemezler Dışlamak, ötekileştirmek, hor ve hakir görerek duyguları zedelemek ne büyük sefilliktir bilmezler Münevver insan vahdet için nefsi için değil, kalbinin sezgileriyle gönül kazanmayı bilen irfandır Hak rızasına ram olmuş heyecandır, ecir ve inayete tabii olan fermandır, vaktine koşan imtihandır... Yar... Söyle kim anlatmalı Yoksa sır bilip ne kadar saklamalı Peki, ruhunun hicran damlalarını ne yapmalı Her zaman kalbi firkate mi kanmalı, hissiyat dağlanmalı Sabrın ocağında kül olmalı, edebin sadrında yeniden hayat bulmalı Terbiye ve tezkiyeye muhtaç ne kadar arzu ve heves varsa, aşkla arınmalı Ruhun yücelmesine kapı aralanmalı, kalbin sır perdeleri açılmalı, ihsan haşyetle yaşanmalı Hiçbir lahza tulu emeller için hesaplanmamalı, an için ruh ve gönül O’nun rızasına nail olmak için çare aramalı... Efendim; siz şiir yazarken salt cisim ve cana değil, ruha, akla, kalbe, vicdana ve iradeye hitap etmeyi tercih ederek manevi iklimde tefekkür etmemizi önceliyorsunuz. Bu bakımdan salt romantizm veya popilarizim hastalığından sarfı nazar ederek gönlümüze inşirah zerk ediyorsunuz. Dolayısıyla gönüldaşım, ruh arkadaşım, mefkure yoldaşım olarak telakki ediyor, en samimi anlamda kardeşim olarak değerlendiriyorum. Mustafa Cilasun |