MEZARDAKİ AYNA
Bir mezar , mezarda bir ayna ,
Üzerinde bir ağaç , ağacın dalları dikenli . Hem mezara gölge yapıyor dallarıyla , Hem dikenleri , dalları koruyor kuşlardan . Mezarda yatan aynadan seyrediyor yeryüzünü . Rüzgârla düştükçe dikenler ,kapatıyor gözünü . Bir yandan kendini görüyor aynada , Bir yandan düşen dikenli dalların gölgesini . Ve derin bir ürpertiyle buruyor yüzünü . Sanki aynadaki ağaç gölgesi batıyor sırtına , Bütün dikenleri toprağına serpiyor fırtına , Fırtınalı havaları pek sevmiyor bu yüzden . Ama alışmış olması gerekirdi fırtınaya , Çünkü bütün hayatı fırtınalı geçmişti . İniş ve çıkışlarıyla , günah ve sevaplarıyla , İçinden çıkılmaz bir hal almıştı hayatı dünyada . Ancak dinmişti hayatının fırtınası burada , Tam bir sükunete kavuşacaktı yeni mekanında , Ne olurdu daldan düşen dikenler batmasaydı sırtına , Bir de şu ayna olmasaydı yanında . |