Yala-kalık…Makam sahibi birisi geldiğinde, Önceden hazırlanır eğilir önünde. Doğruysa doğru; yanlışsa yanlış. Doğrudan taviz vermeyiz bir karış. Her doğru için bizden gelir alkış. Bazen gülümse bazen sert bakış. Her zaman gülmek olmaz yüzüne, Sonra bulaştırırsın ha eline yüzüne. Çalışmazsan eline dizine dursun. Gerçek doğrular önden buyursun. Maalesef yanlışlar çok var önde. Unutma yalaka olanlar o yönde. Yahu ne demek dediğin yala-kalık. Anlamadın mı kısa ve öz ukalalık. Kendi hayatına hiç değer vermez. Doğru kişinin önüne sofra sermez. Baksana niçin toplanmış kalabalık, Oltayı attığın zaman da gelir balık. Zengin biri geldiğinde koşar kullar, Hiç unutma çoğu yalakadır bunlar. Makam sahibinin peşinden gider. Oğluma, kızıma… Hani torpilll der. Şimdi çok yer yalaka kişilerle dolu. Görmüyor musun çevirmişler yolu? Lan oğlum işin gücün yok mu senin, Kaç gündür buradasın yok mu evin? Yalaka insanların ortak özelliği bunlar, Bunlar boş işten dedikodudan iyi anlar. İnanın işi-gücü boş konuşma yala-kalık. Siz yoksunuz; herkes yapamaz ukalalık. ...................................... ...................................... Zavallı kaç gündür koşturuyor peşi sıra, İşi olmadığı için de düşünüyor kara kara. Kusura bakma dağıttık sana ise az kalık. Yoksa sen tam yapamadın mı yala-kalık? İyice baksana aşağı yukarı ne kadar kalık. Çok az değil mi dibinde; artık yala-kalık… 28.11.2016 Hasan Kaya Eğitimci-Şair-Yazar |