ellerimden kayan elim...
hüznü mabed eylemiş binleri geçmiş şair
derin bir hıçkırıkla yokluğu kucaklamış... tertibinde belki de kör dünya kuyusunun serin korkuluklarla köşeyi bucaklamış her duyuşta bir nifak her nifakta bir duyuş... hangi fitne zinciri acıları sırtlamış bu bilinmez diyarın bilinmez derininde... duymayın efendiler ey bacılar yiğitler... feryadım nar alevden hissedar akislerle aynam karardı yandı kaplandı kor sislerle kol kola umutlarım yerin altından kaynar ezberin sağırlığı idrakin bağırdığı minicik bedenlerle taşınan ağırlığı eşlik eder durgunluk karartıp simaları maharetsiz bir duygu kaplarken dimağları... sabaha köprü kurmuş iki direk bekliyor arkasına en çökük geceleri ekliyor... geçerken an ansızın en uykulu halinden geçer bir ben cansızın canansız ahvalinden... mecburiyet boğulur her bir ana kucağı mahrumiyet doğurur mahremiyet elinden... aczin derecesinde artarken vecdiyeti asrın keferesinde eriyen art niyetim inmemiş dualarda dinmemiş şualardan bir elimde diğer elimin azamsız eksikliği... mekansız bir hal ile hallenen meskensizin ve kansız bir vücuttur hal diner mesken sizin... can-i |
Beğendim ve kutlarım...
....................................... Saygı ve Selamlar...