İçimde bir canavar!.İçimde bir canavar!. Yine sıçak bir gece Bu gece her şeye boş vermek için Neler vermezdim . Yanlızca onu hissetmemek, hatırlamamak için kontrolu elden bırakmamak gerek.. içinde ki canavarın dışarı çıkmasına izin verme! İzin verdiğim zamanı hatırla Yaptığın şeyleri anımsa Hatırla ansızın gelen telefonu Yalvarışını ‘’ bu gece görmem gerek seni’’ Buğulu sesi kulaklarımı serinletirken Aptal gibi dinlemeye devam ediyordum. Ey vah! Lanet olsun Cehennemin dibine git! Demeliydim.. diyemedim. Karanlık gecede verdiği sokak adresine ondan önce gitmişim Ne istiyor olabilrdi benden ? Yıllar sonra neden çıktı karşıma? Ne istiyor olabilirdi? Kuruntullarım kemiriyordu beynimi Zaman hayli geçti geçikmişti Eskiden olduğu gibi! Ve her zaman olduğu gibi O beklenmeye değerdi. Topuk sesleri uzaktan yankılanırken gecenin sessizliğinde Tempolu ayak sesi git gide yaklaşıyordu. içimdeki canavar benliğimi yıkıyordu. Yüzü aydınlatırken geceyi yüz yüze geldik. ‘’ ne kadar oldu beş- yedi yıl mı’’ sorusuyla söze başladı. Saymadım dedim pek te önemli değil . ‘’ hadi yürüyelim’’ dedi. Daha ilk adım da başladı duygularını anlatmaya. Özlemlerini , arzularını dillendiriyordu. Ne istiyorsan söyle dedim vaktim yok . ‘’ senin için önemsizmiyim, geldiğine göre değer veriyorsun ‘’ Evet üstümde gizli bir güçün var sanırım ondandır. Geçmişi sil ne istediği yaz okuyayım derken ‘’Tek bir şey istiyorum beni affet yeter’’ Demek sonun da vicdanın rahatsız etti, Hadi seni bağışladım git şimdi bu gecenin tadını çıkar. İçim deki canavara karşı savaşırken canlısı karşımda duruyordu. Birden bir öpücük konu verdi yanağıma . Sıcak bir o kadar da karanlık gecede kaybuldu Adeta ayın bulutların ardına gizlendiği gibi. Sonra gece dündüze döndü, ve yine gece oldu Hava soğuktu içim titriyordu Isınacak bir şey yoktu. Onu bir saniye düşünmeye değmez di! Ama onu aklımdan çıkaramıyordum . Yerde ki sigara izmaritleri gözüme çarptı Kim içmişti bu kadar sigarayı? Ben mi? Kimin uğruna bu kadar efkarlıyım , deliriyormuydum? Tekrar başa dönmüştüm Mırındanmaya başadım onu düşünmeyi bırak! İçimde ki canavarı dışarı salma! Ansızın kendimi o sokakta buldum Ev ev, cadde cadde onu aramaya başladım. Yürüyordum acının ve boşluğun içine yol alıyordum Birden uyandım içimde ki canavar adrese teslim yapmıştı Aklım almıyordu yenik düşmüştüm . Kaldığım barakaya geri dündüm Kapı açık içerinden onun kokusunu hissettim . Hemen çık! Buradan uzaklaş.. Hayır cevabı aldıkca içinde ki canavar içimi kemiriyordu. ‘’Bu gece ben seninim artık, belki de son gece’’ Hayatımdan çık gözüme görünme derken Kalbime hançer yiyordum. Hâla af diliyor, cezalandırmamı istiyordu. ‘’affedemiyorsan pişman et’’ ‘’canını yaktığım gibi canımı yak’’ diyordu Dünyada en abdal biri olsam da Bir anda haykırıp bir çok kötü lakap takmak istedim. Olmadı.. Fazla sürmedi nefreti unutturdu , Bir an ismini şarkı gibi söyledim Bırakmıyordu beni öpüyor kokluyor İçimdeki canavarı besliyordu.. İsmimi tekrarlıyordu ve küller yeniden alevleniyordu. söylemeyeceğim şeylere yemin etmiştim Tekrar söylemeye başlamıştım.. Ben ona aittim oysa bana. Yorgum ruhumla bedenim halsiz düşüp uykuya dalmışım Gece bitmiş gün doğmuştu. Kollarım bomboştu. Kahrolsun! Kime tabiki kendime . Canımı yakıp gitmişti Beni bir mendil gibi kenara itmişti Bu geceyi düşünmemek, hatırlamamak için .. İçim deki canavarı ellerimle öldürmüştüm Bu gece sıcak olsada Geçmişim ve dün gecem buz tutmuştu. Güneş ufuktan doğarken güne O kadın beni yine uyutmuştu!.. Osman Onuktav Kafkasi . |