Benim HikayemŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kuş gibi hafifledim Gül derdi sana gülmek çok yakışıyor gamzelerin olmasa da dünyadaki aşk defterim çoktan kapandı benim oyalanıyorum işte şiirlerle bir gün gerçek aşka dönecek yüzüm dünyada kaç tane gerçek aşk vardır ki
Ben onu tanıdığım zaman Masalsı bir gündü İlk görüşte aşık olmuştum Yaşım çok küçük olmasına rağmen Dilim tutulmuş ayaklarım yerden kesilmişti Başımda kelebekler uçuşuyordu Elimde portakal çekirdekleri vardı Birden avuçlarımı açtı “Hadi gel ekelim birlikte Bizim de dikili bir ağacımız olsun Deyince” Çok mutlu olmuştum Gün geçtikçe bağlanıyor Onsuz bir yaşam düşünemiyordum Dünyada Odan başkası yoktu benim için Bir gün Bir kalemle bir defter çıkardı cebinden Bir hafta sende kalsın Bir hafta da bende kalsın dedi Kadifemsi yumuşacık sesiyle İlk sayfasına; “kalbimin aşkı sensin” diye yazdı Ben de “Kalbimdeki pınar sensin” dedim Yüzüm kızarmıştı Birazcık ta utanmıştım Her gün bir cümle yazıyorduk sıra sıra “İlk seni gördü bu gözler Senden başkasına bakar mı?” dedi Ben de “İlk ve son olacaksın gönül köşkümde” dedim Ellerimizi birbirine vurarak Kalbimiz coşuyordu sevinçten Hafta da bir görüşüyorduk En fazla iki saat Görüşemediğimiz zamanlarda Mektuplar yazıyorduk birbirimize Adımı hiç söylemezdi nedense “Kalbimin aşkı” diye seslenirdi Böylesine bir aşk Destanlarda bile görülmedi Kaderimizde kavuşmak yoktu Benim de şansım işte Aşkların en güzelini bulmuştum da Ömür boyu “onsuzluğa” mahkum olmuştu Kaderin cilvesi işte Piyango bu seferde bana vurmuştu Ben Seçilmiş bir kişi olarak görüyorum kendimi Acının sofrasında örselenirken ruhum Sıra hiç gelmeyecek tatlılara O gün doğum günümdü Aldığı yüzükleri takacaktık parmaklarımıza Mutluluğa ilk adımı atacaktık Günlerden cumartesiydi Saat bir de buluşmak için anlaştık Sadece üçe kadar vaktim vardı Biraz sonra başıma geleceklerden haberim bile yok Saatlerce bekledim bekledim Gelen giden yoktu Kalbim sızlamaya başladı gözlerimden Ağustos sıcağında Seller gibi yaşlar boşalıyordu Eve gitmek zorundaydım ama Ayaklarım geri geri gidiyordu Kulaklarımda bir uğuldama Boğazıma bir yumru saplandı Günlerce bekledim ses seda yoktu Yataklara düştüm kahrımdan Bir hafta sonra Ağabeyini elindeki paketle görünce şaşırdım Gözleri kan çanağı gibiydi Önce bana sakinleştirici bir hap verdi Bir türlü ne olduğunu söylemiyordu İyice sakinleşmemi bekledi ... Paketi bana doğru uzattı bunlar senin “Kalbinin aşkı yolladı” dedi ““Son dakikalarında Adını sayıklaya sayıklaya ruhunu teslim etti Cebinden de bunlar çıktı Sana ulaşmamız biraz zor oldu dedi Sensiz defin etmek zorunda kaldık”” ... Bir anda kan beynime hücum etti Düşüp bayılmışım Kendime geldiğimde hastanedeydim Yıllarca kimseyle konuşmadım Her gün bir mektup yazdım Gönderemeyeceğim pulsuz mektuplar Kimi gün üzgün kederli Kimi gün kara sevdalı Nikah defterine imza atamamıştık Ama Gönül defterini çoktan imzalamıştık Ömrümün pınarı kurudu O gün bu gün Onun hatırasıyla yaşıyorum Yüzükler mi? Hâla duruyor Ara sıra kendimle baş başa kaldığımda takıyorum Kimi gönülden sevsem sonu kara toprak Ben mi lanetliyim bilmiyorum Yüreğimde susturamadığım bir ses var Bir de yılları özlemleri Sabretmek Boynumuza takılmış en büyük halka Geride kalmak öyle zor ki Ölüm yaşa başa bakmıyor Sırası gelen gidiyor Onların bayramı aslında yaşamaya yeni başlıyor Geride kalanlar yaşamıyor "Alışmak sevmekten daha zor " Aslı Gül |