ÜSKÜDAR"DAN SİRKECİ"YE!...
Sis içinde gizlisin; gül goncası misali!
Çırpıntılı denizde, dalganın yorgun hali. Mehtap açar peçeyi! Gül yüzünü gösterir; Kıyıya vurur deniz, ne güzel nağme verir. Rüzgar okşar yüzünü,farlarında nem olur; Hafiften lodos başlar, dalgalar alem olur! Çalar uzaktan vapur; düdüğü hızlı hızlı, İskelede heyecan, kaynaşır nazlı nazlı. Pervane gürültüyle denizi karıştırır! Kaptan köşkünde kaptan; bir şeyler atıştırır. Bu vapur on bir otuz son seferi olacak! Boşaltıp yolcusunu, Sirkeci"de kalacak. Kiminin eli cepte, kiminin eli dolu, Projektör tepede açar denizde yolu! Millet yürümez sanki; denize doğru akar, Vakit belki de tamam;kaptan saate bakar. Hamurtuyla çalışır, vapurun makinesi; Yayılır Üsküdar"a,son vapurun sesi. Sanki dev olur gemi, iskeleye yanaşır; Çımacıda bir düdük kaptan ile anlaşır. Kadın,erkek,yaşlı,genç son vapura dolarak! Vapur ayrıldı burdan,hızla demir alarak. Vapurun içi alem!Demli çaylar, gazozlar, Kiminde kot pantolon,mini etekli kızlar! Bir satıcı ortada; anlaşılmaz ne satar, Kafayı bulmuş ayyaş,durmada nara atar. Karanlıklar içinde Sultan Ahmet görülür; Yorgun argın yolcular güverteye serilir! Bazen büyük gemiler düdükle selamlaşır, Kıtalar"dan kıta"ya bilmem ne yükler taşır? Yanaşınca gemimiz ağaçtan iskeleye, Efkar basar yolcuyu, yolumuz bitti diye. Sel gibi İstanbul"a taşınır Anadolu ; Bugünde bitirdik biz efkar dolu bu yolu! Yıllanmış merdivenden çıkılır Galata"ya Minareler içinden bakılır dolunaya.. Katılır gider insan ter kokan Sirkeci"ye; Üsküdar deniz derken, veda ettik geceye.. Sabah olunca erken,gene hay , huy içinde; Demir alacak vapur.alışılmış biçimde.. Süleyman ÜSTÜN (1961 ÜSKÜDAR ) |
Sevgilerin demet demet sunulduğu güzel ve çok hoş bir siirdir…
…
……………………………………Saygı ve Selamlar..