Saçlarını dağıtıp da bir gün rüzgara karşı durduğunda
sanırsın ki her şey boş aslında- güzel olan dünya ve aşk
kederlenmek boşuna tasalanmak boşuna
gam kasavet de neymiş

dalında küpeli gibi sallanan kiraz- her gün gördüğün o mucizeler
her deyişinde suya zikreden söğüt dalları

tarlada kavun karpuz -nazlı nazlı sallanan buğday başakları
aklına gelmez ki kış kapıdaymış her yer bumbuz

hiç bitmeyecek gibidir yaz- ve o muhteşem gün batımları
ellerini açıp da Eyüpsultan’da ettiğin dua- o mistik an
ve İstanbul minareleriyle-gelmişi geçmişiyle
insanlarıyla denizleri adalarıyla-bir İstanbul ki
bir İstanbul ki değer bütün dünyaya

ve bir gün posta kutunda adına gelen mektup
mahçup yüzünde gamzeleşir gülümsersin ya
aklını tırmalayıp benliğini esir alır da düşünceler
ayın sonu elde avuçda yok hiç bir şey derken
yine bunalıp erken kararlar verdiğinin günün eşiğinde
sonra silkinip yeniden ne gam her şey yolunu bulur
her şeylerin kötüye gittiği çaresiz kaldığın bir anda
bilirsin ki rab seni yalnız bırakmayacaktır
bütün bu sıkıntılar gelecek müjdelerin habercisidir

o halde uyan erkenden saçlarını rüzgara doğru tara
bak bakalım rüzgar ne söylüyor

ney mey ne çok şey insan hayatında
her şey boş dünya yalan
gerçek olan aşk

Yüksel Nimet Apel
13/Kasım/2016/Pazar/Bodrum